Gezgin Korsan
Makine Dairesi => Bağlanma ve Demir Yerleri, Seyir Notları => Konuyu başlatan: İlker Erkman - Mart 26, 2022, 11:20:03
-
Fatih Çekirgenin Hürriyet gazetesindeki bu günkü yazısı
Göcek Körfezi üzerine müthiş bir tartışma yaşanıyor...
Koyların satıldığı iddiaları var.
Teknelerin artık eskisi gibi koylara giremeyeceğini öne sürenler var...
Doğa harikası koylarda marinalaşma başlayacağını savunanlar var.
Fethiye ve Göcek körfezinde yat turizminin biteceğini söyleyenler var...
Peki işin aslı nedir?
Yapılan ihalelerin ardından Göcek’te artık tekneler demir atamayacak mı?
İşte yeni Göcek rejimi
Demir atma yasaklandığına göre bir şamandırada en fazla kaç gün kalınabilir?
Hangi boyuttaki tekneler bu koylara girebilecek?
Bütün bu sorular için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı aradım.
Ben sordum, onlar cevapladı...
İşte yeni Göcek rejiminin gerekçesi ve uygulama şartları...
İHALE NEDEN YAPILDI?
Bakanlığın cevabı:
“Bu proje ile Göcek Körfezi’nde su kalitesinin bozulması engellenecektir. Aynı şekilde teknelerin rastgele demir atarak deniz altındaki bitki ve canlı türlerine zarar vermesi sonlanacaktır. Böylece deniz ekosistemi korunacaktır. Binlerce rastgele demir atmış tekneler yerine, koyların kapasitesi dahilinde sistemli ve düzenli bağlama yapılması sağlanacaktır. Böylece Göcek koylarındaki eşsiz miras korunacaktır.”
SAMSUNG GALAXY NOTE 10 PLUS 256GB FATURALı (OUTLET) 8 999 ₺
8 999 ₺
n11
Hayallerindeki Aracı Tek Tıkla Satın Al
VavaCars
by Taboola
İHALE HERKESE AÇIK MI YAPILDI?
Bakanlığın cevabı:
“Fethiye-Göcek koylarında yürütülmekte olan koruma projesinin ilk etabına ilişkin ihale 15.03.2022 tarihinde yapılmıştır. İhale 2886 sayılı kanun kapsamında tüm yasal ilanlar yapılarak herkesin özgürce dosya alıp müracaat edebileceği şekilde açık ihale olarak gerçekleştirilmiştir. İhaleye 14 firma başvurmuş, artırımda 12 firma teklifi vermiştir. Müzayede sonucunda en yüksek teklifi veren firmaya geçici ihalesi yapılmıştır...”
STK VE YEREL KOOPERATİFLER NEDEN İTİRAZ ETTİLER?
Bakanlığın cevabı:
“ Bölgedeki genel eğilimin Mapa-Şamandıra sisteminin işletilmesinin yerel STK veya dernek ve belediyelerce yapılması yönünde olduğudur. Ancak yerel dernek, belediye ve tekne kooperatifleri birlikleri, iştiraka açık olan ihaleye katılmamıştır...”
ŞAMANDRA REZERVASYONU NASIL OLACAKTIR?
Bakanlığın cevabı:
“Şamandıra rezervasyonu mobil uygulama ve internet üzerinden online olarak yapılacaktır. Online işlemler ile herkesin rezervasyon kolaylığı ve imkânı olacaktır. Bu uygulama kişi ve firmalara özel olmayıp herkesin kullanımına açıktır. Hiç kimseye özel bir ayrıcalık tanınmayacaktır. Özel ve ticari teknelerin tamamı aynı haklara sahiptir...”
DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR MI
“Amerika, Asya ve denize kıyısı olan Avrupa ülkelerinde bulunan koruma alanlarında da benzer bir sistem uygulanmaktadır. Bu koruma alanlarında her türlü demirleme yasaklanmıştır. Şamandıra sistemlerinin taviz vermeden uygulanması deniz ekosistemlerinin başarılı bir şekilde korumaktadır. Hırvatistan’da Telas Cica doğal parkı, İspanya’da Cabrera Milli Parkı, İtalya’da Fox ve Pevera limanları, Egadi Adası, Amerika’da Moraine State Park, Catalina Adası gibi çok sayıda benzeri uygulamalar vardır...”
KAÇ METRE BOYUNDAKİ TEKNELER BAĞLANACAK?
Bakanlığa uygulamayla ilgili sorular da sordum...
Soru:
Şamandıralarda bir tonaj değerlendirmesi olacak mı? Yani 50 tonluk bir tekne, 25 ton kapasiteli bir şamandıraya bağlanırsa sorun olmaz mı?
Cevap:
“Bu sistemde en fazla 10-21 metre (33-71 feet) boyutundaki tekneler belirlenen koylarda güvenle bağlanacaktır. 21 metre üzerindeki su araçları ihaleye konu alanların dışında ve bilimsel raporlarla ortaya konan deniz çayırlarının bulunmadığı alanlar ile mevcut iskele ve marinalara bağlanabilecektir.”
EN FAZLA ÜÇ GÜN
Soru: Bağlanmak için bir süre kısıtlaması olacak mı? Yani bir tekne bütün sezon bir şamandırayı kapatabilecek mi?
Bakanlığın cevabı:
“Bir teknenin bir koyda bağlanma süresi en fazla 3 gündür. Tüm koylarda ise fasılasız 11 gün süreyle sınırlandırılmıştır...”
ÜCRETLENDİRME
“Mapa şamandıra ihalesi 6 ayrı bölge olarak planlanmıştır. Böylece tekelleşmenin önüne geçilmiştir. Her bir bölge için piyasa değeri zamanla kullanıma bağlı olarak oluşacaktır.”
TİCARİ TEKNELER GULETLER
Soru: Ticari teknelerin günlük turlarda sürekli demir attıkları koylar vardır, örneğin Yassıca adaları gibi. Bunlar bazen iki saatlik öğle yemeği için demir atarlar. Bunların durumları nasıl olacaktır?
Bakanlığın cevabı:
“Göcek-Dalaman koylarında günübirlik gezi tekneleri, sabah 10.00 akşam 20.00 saatleri arasında yat mola noktaları ile Göcek körfezinde Göcek Adası güneyi, Zeytinli Adası, Domuz Adası, Yassıca Adası batı kısmı, Sarsala, Taşyaka, Boynuzbükü, Atbükü, Günlüklü, Kargılı, Kille, Merdivenli, Kurşunlu, Uzunali ve Tersane Adası Yaz Limanı koylarına girebilirler...”
DENETİM NASIL OLACAK?
Soru: Bir tekne yasak alana demir atarsa bunu kim engelleyecek?
Bakanlığın cevabı:
“Muğla Valiliği Çevre İl Müdürlüğü, Ulaştırma Altyapı Bakanlığı Üçüncü Bölge Müdürlüğü, Göcek Liman Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan oluşan komisyon denetimi yapacaktır...”
Evet arkadaşlar...
Yeni “Göcek rejimi”ndeki uygulamaya yönelik Bakanlığın cevapları böyle...
Bugün bilgilendirme yaptım...
Önümüzdeki günlerde bu konuya kendi yorumlarımla devam edeceğim..
-
Düzenlemeye göre tonoz sistemi 33-71 feet aralığı teknelere yönelik, 71 feet üstü teknelerin denizi çayırı olmayan bölgeye demir atabileceği söylenmiş, peki 33 feet altı ne olacak? Ben 32 feet teknem ile kanun dahilinde beğendiğim yere demir atabilecek miyim?
-
bir de fiyat ne olacak ?
-
Cumhuriyet'in haberinde yerel yönetim endişelerini dile getirmiş.. çok haklı nedenleri var.. bakalım neler olacak 9kly3
“KAMU YARARI GÖZETİLMİYOR”
Sürdürülebilir turizm çevreyi ve doğayı koruyarak gerçekleştirilebilir. Ancak söz konusu ihaleler ve sonrasında bu koylarda öngörülen işletme sürecinin bizi endişelendirdiğini ve bu uygulamada kamu yararının gözetilmediğini üzülerek belirtmek zorundayız. Bu ihalelerin kar amacı güden şirketlere verilmesine, bu koyların birer rant kapısı olarak görülmesine ve işletilmesine karşıyız. Koylarımızın tüm yatçılar tarafından ek bir maliyet getirmeden kullanılmasının önüne geçen bu uygulamaya itiraz ediyoruz.
-
Cumhuriyet'in haberinde yerel yönetim endişelerini dile getirmiş.. çok haklı nedenleri var.. bakalım neler olacak 9kly3
“KAMU YARARI GÖZETÄ°LMÄ°YOR”
Sürdürülebilir turizm çevreyi ve doğayı koruyarak gerçekleştirilebilir. Ancak söz konusu ihaleler ve sonrasında bu koylarda öngörülen işletme sürecinin bizi endişelendirdiğini ve bu uygulamada kamu yararının gözetilmediğini üzülerek belirtmek zorundayız. Bu ihalelerin kar amacı güden şirketlere verilmesine, bu koyların birer rant kapısı olarak görülmesine ve işletilmesine karşıyız. Koylarımızın tüm yatçılar tarafından ek bir maliyet getirmeden kullanılmasının önüne geçen bu uygulamaya itiraz ediyoruz.
Sent from my iPhone using Tapatalk
-
Sanırım bu konu aman dokunma yanarsın kategorisine giriyor. Bu konuda açılmış 2. başlık ve çok çok krıtik bir konu olmasına rağmen özellikle tekne sahiplerinden konuya hiç ilgi yok! Kakıç, vana, bimini gibi zararsız konular onlarca kişi tatafından dibi sıyrılarak tartışılıyor oysa!
Neyse konuya gelirsek, Fatih Çekirge bulunduğu eksen dolayısıyla fiyat gibi hayati konulara girmediği gibi, aldığı cevaplar da net değil. Bu ihaleden amatör denizciler için hayırlı birşey çıkmayacak ve bu platformdaki kitle çokça etkilecektir.
-
Sanırım bu konu aman dokunma yanarsın kategorisine giriyor. Bu konuda açılmış 2. başlık ve çok çok krıtik bir konu olmasına rağmen özellikle tekne sahiplerinden konuya hiç ilgi yok! Kakıç, vana, bimini gibi zararsız konular onlarca kişi tatafından dibi sıyrılarak tartışılıyor oysa!
Neyse konuya gelirsek, Fatih Çekirge bulunduğu eksen dolayısıyla fiyat gibi hayati konulara girmediği gibi, aldığı cevaplar da net değil. Bu ihaleden amatör denizciler için hayırlı birşey çıkmayacak ve bu platformdaki kitle çokça etkilecektir.
Buğra Kaptan tekne sahipleri konuya neden ilgisiz olsun, bu sistemin tüm ege ve akdeniz koylarına yayılacağı da gelen haberler arasında olunca, sıkıntı hayatı boyunca göceğe gitmemiş hatta gitmek de istemeyen denizcileri de kapsar duruma geldi. Yani yakın bir gelecekte Ayvalıkta, Antalyada, Marmariste, Çeşmede her yerde bu sistem ile işletilecekler koylar önümüze çıkacak.
Şu anda mevzu Foruma pek yansımamış olsa da pek çok whatsap, telegram gruplarında hararetli bir şekilde tartışılıyor. Yargı kanalı ile bu sistemin geçerlilik kazanamayacağı, hukuka aykırı olduğunu, halk menfaatine uygun olmadığını ve dolayısı ile yapılan ihalenin iptal edileceğini savunanlar var. Bu durumun benzeri yıllarca önce de karşımıza çıktı, halkın malı olan sahiller ve plajlar şu anda beach club adı verilen işletmelerin işgali altında ancak konu birilerinin şahsi menfaati oldukça hukuk geçirmez bir hale büründü. Maalesef tonoz ve koy işletmeciliğinin de aynı pozisyona geleceğini düşünüyorum.
Pek çok amatör denizci gibi ben de bu uygulamanın "çevre koruma" kılıfı altında insanlara yedirilmeye çalışıldığını düşünüyorum. Özel işletmelere ihale edilen bu sistemde işletmeci önce çevreyi değil, karlılığını düşünerek hareket edecektir. Tonoz sistemi yerel belediyeler tarafından işletilip, hizmet olarak sunulursa elbette olumlu çevresel etkileri olabileceği gibi bizim gibi amatör denizcilere de faydalı olacaktır.
Rüzgarlı günlerde demirim tuttu mu, gece tarayıp başıma iş açar mı gibi dertlerin olmadan, makul bir fiyat ile bağlanacağın tonozda rahat bir uyku uyumak kulağa fena gelmiyor. Bununla birlikte gerçekten atılan ve deniz zeminini tarayan çapaların sualtı florasına verdiği zarar ihmal edilebilir seviyenin oldukça üstünde. Özellikle yoğun koylarda günde yüzlerce kez demir atıldığına şahit oluyoruz. Son olarak balıkların yuvalanmasına uygun şekilde imal edilecek tonozlar ile su altı yaşamı da desteklenebilir.
Özetle belediyeler veya benzeri kamu kuruluşları aracılığı ile işletilecek, bu hizmeti makul fiyatlar ile hatta ücretsiz olarak sunacak, bakımları düzenli olarak yapılacak, milyon dolarlık devlerin gelip günlerce haftalarca işgal etmeyeceği(tonoz ve mapalarda bağlanma süresi maksimum 1-2 günle sınırlı olmalı) bir sistem hem doğa hem de amatör denizcilerin menfaatine olacaktır diye düşünüyorum.
-
Efe kaptan yazdığın her şeye kelimesi kelimesine katılıyorum.
Konunun telegram gibi kapalı topluluklarda tartışılıyor olması muhtemeldir ancak asıl amatör denizcilerin mecrası olan bu platformda hiç ilgi görmemesi bana çok garip geldiği için böyle bir vurgu yaptım. Sonuç itibariyle konu siyasi olmadığı gibi senin de öngördüğün üzere bu ihaleler Göcek ile sınırlı kalmayacaktır.
Son olarak, alarga özgürlüğü parasını ödediğin takdirde var olacak ve orta halli tekneciler için ihale edilmemiş koy listesi kovalama dönemi başlıyor gibi görünüyor.
-
Yarım saat yüzme molası vereceğim ne olacak demir atamayıp tonoza bağlayarak paramı vereceğim &+^^ &+^^
-
Yarım saat yüzme molası vereceğim ne olacak demir atamayıp tonoza bağlayarak paramı vereceğim &+^^ &+^^
Öyle bedavaya yüzmek var mı?
Seyir halinde kictan bir halat ile denize sallanıp serinleyecegiz artık. >:(
-
Merhaba...Yaklaşık bir haftadır Göcek tarafındaydım. Neredeyse her koyda ve restoranda bu konu konuşuluyor ve açıkçası her kafadan bir ses çıkıyor.
Genel olarak bölgenin önde gelen restoran işletmecilerinin söylediği şu:
Bu düzenleme restoranların iskelelerini ve iskele tonozlarını kapsamıyor. Yani yine iskelelere bağlanıp, tonoz alınıp yemek yenebilecek. Düzenleme koyun içinde alargada kalacak teknelere yönelik.
Şartnameye uygun olarak tonozların atılması ve gerekli güvenlik şartlarının sağlanması, maliyeti ihaleyi alan firmaya ait. İş de burada ilginçleşiyor zaten...
Şu ana kadar ihalesi yapılan 6-7 koyda ihaleyi kazanan firmaların ödemeyi taahhüt ettikleri rakam çok büyük! İhaleyi kazandıkları rakamla; (sezon 180 gün olarak hesaplanırsa) tonoz başına bağlanacak teknelerden gecelik 6000 TL gibi bir rakam almaları gerekiyor. Ki bu rakama yapacakları yatırım maliyeti dahil değil...
Dolayısıyla herkes aynı soruyu soruyor. Bu para nereden çıkacak?
Genel kanı yapılan ihalelerin iptal edileceği ve tekrar ihaleye çıkılacağı yönünde...
-
Genel olarak bölgenin önde gelen restoran işletmecilerinin söylediği şu:
Bu düzenleme restoranların iskelelerini ve iskele tonozlarını kapsamıyor. Yani yine iskelelere bağlanıp, tonoz alınıp yemek yenebilecek. Düzenleme koyun içinde alargada kalacak teknelere yönelik.
Yani köfte makarna artık eskisi gibi 300TL değil, muhtemelen 3000TL olacak...
;??^+%%
-
Yani köfte makarna artık eskisi gibi 300TL değil, muhtemelen 3000TL olacak...
;??^+%%
minn-kota mıydı şu uydu destekli sabit durma sisteminin adı.. bu işin sonunda onu satanlar kazanacak demektir.. 12mt tekneye gecelik 500-₺ demirleme parası vereceğime; bir-iki sezonda bu çakallara vereceğim parayla panel+akü yatırımı yapar sabaha kadar koyda hiçbir yere bağlanmadan sabit kalırım der millet ;kimse de birşey diyemez
-
...(sezon 180 gün olarak hesaplanırsa)
Gazete makalelerinde de yapılan bu gün hesabı doğru değil.
İlk aşamada ihalesi yapılan Göcek merkeze yakın koylar kışın bile dolu olan, teknelerin denizde kışladığı, sezon dışında bile pek yer bulunmayan koylar. Zaten marina gibi işgal edilmiş durumda.
Muhtemelen öncelikle bu potansiyeli nakde çevirme planları yapılmış.
Bu açıdan işletmeci 6 ay yoğun sezon, 3 ay hafif ve 3 ay kışlama müşterisi gibi hesap yapacaktır.
Son olarak şunu söylemek isterim;
2007'de yayınlanmış ve hali hazırda yürürlükte bulunan "öçk alanı göcek dalaman koyları koruma kollama usulleri" belgesinin neden uygulanmadığını sorgulamayan hiçbir amatör denizcinin şimdiki uygulamaya itirazı samimi olmayacaktır.
Herkes kendine ucuz tonoz bulma derdinde, koyları çayırları düşünen olduğunu sanmıyorum! :(
öZgür (mobil tapatalk)
-
Konu ile ilgili 24.Mart.2022 'de Cumhuriyet Gazetesinde çıkan haber :
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Göcek koylarında mapa- şamandıra sistemi kurulması ve işletilmesi ile ilgili başlatılan ihale sürecinde ilk olarak 15 Mart 2022 tarihinde Osmanağa, Boynuzbükü, Günlüklü ve İnce Burun koylarında tekne bağlama amaçlı 99 adet mapa ve 59 adet deniz yüzeyi şamandıra sistemi kurulmasına ve işletilmesine 10 yıllık kullanma izni verildi.
Göcek Halk Meclisi’nin açıklamasına göre, bugün gerçekleşecek ikinci etap ihalede ise Kille Bükü, Kille Koyu, Bedri Rahmi, Sıralıbük koylarında 94 adet mapa ve 37 adet şamandıra ve Sarsala, Hamam, Binlik, Martı Koylarında ise 127 adet mapa ve 47 adet şamandıra olmak üzere 2 ihale sonunda toplam 320 mapa ve 143 şamandıra kurulması ve işletilmesi verilmiş olacak.
ÇOK FAZLA TEKNİK DETAY İÇERİYOR"
Konu ile ilgili Göcek Halk Meclisi adına açıklama yapan Meclis Başkanı Yeşim Mukan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü projesi kapsamında toplam 6 ihale ile 19 koyda mapa-şamandıra sistemi kurulması ve işletilmesi öngörülüyor” dedi. Mukan’ın, açıklaması şöyle:
“Öncelikle bu sistemin kurulması çok fazla teknik detaydan oluşuyor; mapa ve şamandıraların yapımı ve yerleştirilmesi, atık alım ve arıtma gemisi, yapılacak işin fizibilitesinin hazırlanması gibi çok sayıda teknik detay içeren bu sisteminin kurulması ve işletilmesine yönelik ihale şartnamesine göre ihaleye katılmak isteyen kişi ya da kurumlara bir hafta gibi kısıtlı bir süre tanınması; fizibilite, teknik ve maliyet çalışmalarının tamamlanarak ihale dosyalarının zamanında teslim edilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor".
YEREL PAYDAŞLARDAN GÖRÜŞ ALINMADI
Şartname içeriği, tonoz ve mapa çalışması yapılacak olan koylar, şamandıra sayıları, şamandıraların tekne boylarına göre karadan mesafeleri gibi önemli konularında STK, odalar ve kooperatifler gibi bölgede faaliyet gösteren yerel paydaşlardan görüş alınmadığını üzülerek belirtmek zorundayız. Diğer taraftan, şartnamede, özel tekne veya ticari tekneler ya da günlük tur teknelerinin koylarda ne şekilde konaklayacağı, bu tip tekneler için nasıl bir uygulama öngörüldüğü hakkında bir bilgi bulunmuyor. Bu durumun özellikle ticari tekne işletmecilerine, Mavitur gezginlerine ve tekne sahibi Göcek’lilere ciddi bir ek maliyet getirmesinin yanı sıra söz konusu teknelerin koylarda bağlama imkânı bulamama riski de vardır.
“HEM İDARE HEM YÜKLENİCİ FİRMA KAYIPLARA UĞRAYABİLİR”
Ayrıca; ihalesi yapılan koyların bazılarında doğal ve arkeolojik sit alanları bulunduğu ve güvenlikle ilgili konuların da dikkate alınması gerekliliği bilinmektedir. İhale teknik şartnamesinde yatırımcının gerekli ön izinler çerçevesinde ‘uygundur’ görüşü alması gereken kurumlar listelenmiş. Bu 9 kurum arasında sualtı arkeoloji çalışması için Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü de var, bu durumda 5 ton ağırlığındaki tonozların nasıl yerleştirileceği çok büyük önem taşıyor. Daha önemlisi, ihale sürecinin söz konusu kurumların uygun görüş bildirilmesinden önce başlatılması nedeniyle sonradan olumsuz görüş bildirilmesi olasılığı göz önüne alınmadığı için hem idare hem yüklenici firma zaman, emek ve maddi kayıplara uğrayabilir.
“ÇEKİNCELERİMİZ VAR”
Ağaçları korumak adına koylarda daha çok mapaya (baba) ihtiyaç olduğunun farkındayız, zaten bugüne kadar koylarda ağaçlara tekne bağlamak yasaktı ve tekneler mevcut mapalara ve sınırlı sayıdaki şamandıralara bağlıyorlardı. Ancak ihalelerle koylarda hedeflenen şamandıra sisteminin kurulması ile ilgili bazı çekincelerimiz var. Teknelerin çoğu bugüne kadar demir atarak kıyıya bağlanıyordu ve bu uygulamanın deniz tabanında ve deniz altı ekolojik sisteminde herhangi bir tahribata sebep olup olmadığı ile ilgili yapılmış bilimsel bir çalışma yok. Dolayısıyla; şamandıralar konusunun, bilimsel verilere dayanarak ve ortak paydaşların katıldığı bir çalıştay ile belirlenmesini doğru buluyoruz.
“KAMU YARARI GÖZETİLMİYOR”
Sürdürülebilir turizm çevreyi ve doğayı koruyarak gerçekleştirilebilir. Ancak söz konusu ihaleler ve sonrasında bu koylarda öngörülen işletme sürecinin bizi endişelendirdiğini ve bu uygulamada kamu yararının gözetilmediğini üzülerek belirtmek zorundayız. Bu ihalelerin kar amacı güden şirketlere verilmesine, bu koyların birer rant kapısı olarak görülmesine ve işletilmesine karşıyız. Koylarımızın tüm yatçılar tarafından ek bir maliyet getirmeden kullanılmasının önüne geçen bu uygulamaya itiraz ediyoruz.
“YEREL YÖNETİMLER TARAFINDAN YAPILMASI UYGUN OLACAKTIR”
Bu sistemin hayata geçmesi durumunda, yıllardır bu koylardan ekmeğini kazanan ticari teknelerin ve Göcek/Fethiye marinalarında bağlı yerel halka ait teknelerin akıbetinin belirsizliğine itiraz ediyoruz. Burada eğer amaç doğayı, denizi, koylarımızı korumaksa bunun kamu ve yerel yönetimler tarafından yapılması daha uygun olacaktır.”
OSMAN GÜRÜN: TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ise, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda koyların yerel yönetimlere bırakılması gerektiğini ifade etti. Gürün, “Koylar yerel yönetimlere bırakılmalı. Vatandaşlarımızın kıyılardan eşit ve gönlünce yararlanabilmesi için tüm koylar yerel yönetimlere devredilmeli. Göcek koylarının kiralanması konusunun hukuken takipçisi olacağız” dedi.
-
...(sezon 180 gün olarak hesaplanırsa)
Gazete makalelerinde de yapılan bu gün hesabı doğru değil.
İlk aşamada ihalesi yapılan Göcek merkeze yakın koylar kışın bile dolu olan, teknelerin denizde kışladığı, sezon dışında bile pek yer bulunmayan koylar. Zaten marina gibi işgal edilmiş durumda.
Muhtemelen öncelikle bu potansiyeli nakde çevirme planları yapılmış.
Bu açıdan işletmeci 6 ay yoğun sezon, 3 ay hafif ve 3 ay kışlama müşterisi gibi hesap yapacaktır.
Son olarak şunu söylemek isterim;
2007'de yayınlanmış ve hali hazırda yürürlükte bulunan "öçk alanı göcek dalaman koyları koruma kollama usulleri" belgesinin neden uygulanmadığını sorgulamayan hiçbir amatör denizcinin şimdiki uygulamaya itirazı samimi olmayacaktır.
Herkes kendine ucuz tonoz bulma derdinde, koyları çayırları düşünen olduğunu sanmıyorum! :(
öZgür (mobil tapatalk)
Özgür Kaptan her zamanki gibi teşhisi net bir şekilde koymuş.
haberdeki itirazlar da dikkat ederseniz özünde neden bize verilmiyor diye kızıyorlar. Baksan ihaleye bile girmemişler.
-
...(sezon 180 gün olarak hesaplanırsa)
Gazete makalelerinde de yapılan bu gün hesabı doğru değil.
İlk aşamada ihalesi yapılan Göcek merkeze yakın koylar kışın bile dolu olan, teknelerin denizde kışladığı, sezon dışında bile pek yer bulunmayan koylar. Zaten marina gibi işgal edilmiş durumda.
Muhtemelen öncelikle bu potansiyeli nakde çevirme planları yapılmış.
Bu açıdan işletmeci 6 ay yoğun sezon, 3 ay hafif ve 3 ay kışlama müşterisi gibi hesap yapacaktır.
Son olarak şunu söylemek isterim;
2007'de yayınlanmış ve hali hazırda yürürlükte bulunan "öçk alanı göcek dalaman koyları koruma kollama usulleri" belgesinin neden uygulanmadığını sorgulamayan hiçbir amatör denizcinin şimdiki uygulamaya itirazı samimi olmayacaktır.
Herkes kendine ucuz tonoz bulma derdinde, koyları çayırları düşünen olduğunu sanmıyorum! :(
öZgür (mobil tapatalk)
Özgür korsan doğru konuya işaret etmiş bence de. Dünyada pek çok yerde çevre koruma alanları oluşturuluyor ve demirleme sınırlandırılıyor. Ben mısır' da dalış turizmi bölgelerinde şahit olmuştum. Ticari teknelere öncelik ve ayrıcalık veriliyor, zira onlar turizme dayalı ekonomik kalkınmanın lideri oluyor. Fakat tabi ki amatörler göz ardı edilmemeli. Muhtemelen pek çok korsan bu uygulamanın aslında doğaya verilen zararı azalttığına katılır. Ancak bizde konu farklı ele alınıyor. Sadece şu anki siyasi iktidar değil neredeyse hepimiz önce günü kurtaralım, sonra cebi dolduralım mantığı ile hareket ediyoruz. Doğayı koruma bahanesi ile başlıyoruz, taraflar arasında çıkar çatışmaları ile şişmiş garip bir kanuna sahip oluyoruz, sonra kimseye yaramayan bir uygulama ortaya çıkıyor. İşin doğrusunu söylemem gerekirse Göcek' te ilk defa 20 yıl önce demirleyen biri olarak şu andaki deniz trafiği durumunun kontrol altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu ihale bir işe yarar mı bilmiyorum. Ancak bildiğim şudur; bu konu (gezgin korsan formu vb. gibi) sivil inisiyatifler tarafından ne kadar çok konuşulur değerlendirilir ve pratikte katkı sunulursa kamu yararı o kadar artar.
-
Son gelen bilgilere göre ihalelerin yenilenmesi için Ankara’da sıkı bir çalişma yürüyor… Vazgeçmeyecekler.
Detaylarda boğulmaya gerek yok. Göcek’te zaten mapa/baba ve şamandra (tonoz) sistemi var ve ücretsiz. Yapılması gereken sadece bakımlarının yapılıp, sayılarının artırılmasıdır.
Örgütlenip hep bir ağızdan bağırmadıkça, ciddi eylem yapmadıkça… Birileri bu saçmalıkları denemeye cesaret edecek, haydutluk yapacak…
Biz de sadece adı korsan aslı tatlı su balıkları olmaya devam edeceğiz.
Var mısınız eyleme…
-
Öneriniz nedir .
-
Merhabalar...
Konu üzerinde sıkı çalışma ve mesai harcadığımız bir konu, öncelikle neye karşı olduğumuzu çok iyi bilmemiz gerekir, sadece göcek değil tüm kıyılarımız için tonoz ve baba ve şamandıralama deniz ekosistemi adına hayati mecburiyet, bu bağlamda karşı çıkmaması gerekiyor, sıkıntılı kısım ihale ile yapılıyor olması, son ihale bedeli / tonoz sayısı hesabı günlük bağlama ücretlerini 3- 4 bin tl bandında hesap ediliyordu ki bu sadece ihale maliyeti, bununla ilgili deniz ticaret odasına görüş bildirdik, yunanistandaki örneğindeki gibi bir vergilendirme gelsin (TAPAI) Yabancı bayraklı teknelerden cuzzi miktarlarda tekne sahiplerini yormayan bir vergi alınsın ve bu hizmete aktarılsın, ve kendi kendini besleyen bir sistem olsun fakat kıymetli DTO uğraşmak istemedi, zaten var olan bi hizmeti işletmek bukadar sor olmaması lazım, öncelikle tonoz yapılmasın diyen arkadaşlara denizlerin öldüğünü hatırlatmak isterim, neye niçin karşı olduğumuzu ve neyi neden desteklediğimizide anlatmak istedim. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın yok, bu tonoz hizmeti zaruri bir hizmet, olmazsa olmaz, olmazsa denizler yaşayamaz, fakat bunun yapılış sistemi ihale değil, ya belediye yada dto elini taşın altına koymalı ve bu sorunu çözmelidir
-
" Yabancı bayraklı teknelerden cuzzi miktarlarda tekne sahiplerini yormayan bir vergi alınsın ve bu hizmete aktarılsın, "
Türk bayraklılardan vergi alınsın mı, alınmasın mı anlayamadım . Eğer bağlama maliyeti 3-4 bin ise bize yansıması en az 5-6 bindir ki takriben 200 eur üzeri yapar.
Artık bu tip hizmetleri ücretsiz olarak beklemek hayalciliktir , çünkü ilgili merciler buradan gelecek paranın kokusunu aldı . Üstelik gelecek kaynak ona da, sorumlu oldukları kesime de dokunmuyor. Yetkili Belediye ise onlar için ilave bir kaynaktır . Neden olmasınki . . Belediyenin İsparkındaki ücretler aldı başını gidiyor.
İhale ise , dediğiniz gibi rakkamlar belli .
Konuşulan rakkamlarda 33-72 ft tekne denmiş . Bunlar spor amaclı tekneler olduğu için bunlardan para almak Türk sporunu baltalamaktır.
Üstelik boy kısıtlamasından dolayı Efe korsan tonoza bağlayamayacak , orada burada mağdur olacak . :)
Artık tekne almak değil sürdürmek pahalı , dünyanın her yerinde çok özel durumlar hariç beş aşağı beş yukarı aynı .
-
" Yabancı bayraklı teknelerden cuzzi miktarlarda tekne sahiplerini yormayan bir vergi alınsın ve bu hizmete aktarılsın, "
Türk bayraklılardan vergi alınsın mı, alınmasın mı anlayamadım . Eğer bağlama maliyeti 3-4 bin ise bize yansıması en az 5-6 bindir ki takriben 200 eur üzeri yapar.
Artık bu tip hizmetleri ücretsiz olarak beklemek hayalciliktir , çünkü ilgili merciler buradan gelecek paranın kokusunu aldı . Üstelik gelecek kaynak ona da, sorumlu oldukları kesime de dokunmuyor. Yetkili Belediye ise onlar için ilave bir kaynaktır . Neden olmasınki . . Belediyenin İsparkındaki ücretler aldı başını gidiyor.
İhale ise , dediğiniz gibi rakkamlar belli .
Konuşulan rakkamlarda 33-72 ft tekne denmiş . Bunlar spor amaclı tekneler olduğu için bunlardan para almak Türk sporunu baltalamaktır.
Üstelik boy kısıtlamasından dolayı Efe korsan tonoza bağlayamayacak , orada burada mağdur olacak . :)
Artık tekne almak değil sürdürmek pahalı , dünyanın her yerinde çok özel durumlar hariç beş aşağı beş yukarı aynı .
Tonoza bağlı teknelerden Geko Flamalı olan birini denk getirip onun arkasına bağlarız artık Ginger'ı:)
Not: Ginger 32 feet
-
Bence Göcek özelinde fiyattan çok tekne sayısını sınırlamak lazım - ki fiyat da burada bir kılıç olarak kullanılabilir pekala...
Artık nasıl yaparlar bilmem; herkeste mavi kart var nasıl olsa, onu tonozları da kapsayan bir uygulamaya çevirebilirler..
mesela derler ki Göcek'te bir takvim yılında 21 günden, bir seferde 7 günden ve aynı noktada 2 günden fazla kalamazsın... ilk 3 gün bedava, 4. gün tonoz ücreti 1000 liradır, 7. günden itibaren 5000 liradır, 15. günden 21. güne kadar 10.000 liradır ve 22.'de yakalanırsan cezası 50.000 liradır... gibi...
daha ötesine geçip günübirlik gir-çık yapanlar dışında Göcek'te 1000+1 tekne (ister tonoz ster alarga) geceleyemez derler mi mesela? deseler iyi olur... şu kadar ticari bu kadar özel o kadar da günlük gezi teknesini geçemez diyebilirler... mi?
Göcek restoran iskeleleri koy büyüklüğüne göre koyun tekne kapasitesinin 1/3'ünden fazla tekne bağlayamaz; kafasına göre tonoz atıp insanları restorana zorlayamaz; restoran iskelelerinin altında başıboş demir borular olamaz; buralarda tekne kışlayamaz... derler mi? deseler keşke...
-
O fiyatlara charter pazarı Göcek Bolgesinde küçülür. Sadece Euro, ruble kazanan yabacilar gelir kiralar.
Günde 200 Euro
Haftada 1200 Euro kiralama bedelinin ebatta göre yarısı yada 1/4 ü yapar.
Küçük tekneler de gelemez. Zaten küçük tekne. 500 metre motor yatlar da mis gibi parasını öder aylarca tonozda kalır. Sonuç olarak da Göcek belli bir zümrenin özel alanı haline gelir.
Aklıbaşında yapılmayan her ihale, düzenleme ülkemde peşkeş, faiş fiyat, özgürlük kısıtlaması olarak geri geliyor.
Deniz bilimcisi değilim.
Ama kıyı şeridi boyunca var olan deniz çayirlari vs 20 metre üzeri sularda bulunan cayrilar diye baksak sanırım oran matematiksel olarak 0 a yakın çıkar.
Ben olacakları biliyorum.
Kaptanli teknelerin kaptanları ordaki tonoz degnekcisiyle zaten arkadaş olacak. Heryer rezerve olacak. Normal insan olan ben yer bulamayacağım. Faiş bahşis o degnekci için normal olacak. Hatta o degnekciler tekneleri bordalicak üst üste parayı da cepleyecek. Yada planlanandan fazla halat bağlıcak ki daha çok para kazansın.
Bir işi yaparken fayda maliyet analizi yapmak lazım.
Var mı bilen gocege demirleyince tam olarak çevreye etkimiz nedir? Kactane ot kopariyoruz. O otlardan bizim denizlerimizde nekadar var?
Tonoz atarsak bu tonozlari işletme maliyeti personelin altındaki bilmemkac beygir motorun çevreye etkisi ne olacak?
-
Göcek için zaten 2007'den beri geçerli bir uygulama kararı var, koyların tekne kapasitesi, koyda ve göcekte toplam kalma süresi, hız sınırı, demirleme yasağı vb. Herşey var.
Tek sorun hiç uygulanmadı bu karar.
Altında "uygulayıcı" olarak adı yazan kurumların yetkilileri de hiç utanmadan o koltuklarda oturuyorlar.
Göcek ve Dalaman koylarının kapasitesi ve korunması gereken doğal özellikleri ile ilgili 2 ayrı zamanda 2 ayrı üniversitenin yaptığı kalınca bilimsel raporları var. Kim okumuş, kimin haberi var acaba?
Tek istenen, tüm ülke gibi buranın da sadece zenginlere özel bir tüketim alanı olması.
Biz daha forumlarda, sosyal medyada yazıp kendinizi eyleyelim.
-
Sorun amatör denizciyi temsil edecek hiç bir kurum, vakıf, dernek vs olmaması. Ya da var olanların(adf gibi) işini yapmaması olarak da ifade edebiliriz. Hangi sorunumuzdan kimin haberi var? Derdimizi kime, nasıl anlatacağız? Temsilcimiz olmadığı gibi temsil edilebileceğimiz bir ortam da yok. Kendi aramızda konuşup dertleşmekten öte gidemiyoruz, taşın altına elimizi sokmak istemiyoruz, soksak bir şeyler değişir mi onu da bilmiyoruz.
Tatlı Su korsanı olarak yaftalama yapılması her ne kadar sevimsiz de olsa haksız değil ama ne yapalım kardeşim kendimizi greenpeace aktivistleri gibi zincirle tonozlara mı bağlayalım?
Tonoz sistemi hem ekosistemin hem de denizcinin faydalanabileceği bir şekilde (sınırlı zaman ve makul fiyat) düzenlenir ve teftiş edilirse faydalı olacaktır.
Göcek'te 1000+1 tekne (ister tonoz ster alarga) geceleyemez derler mi mesela? deseler iyi olur... şu kadar ticari bu kadar özel o kadar da günlük gezi teknesini geçemez diyebilirler... mi?
Abi Göceğin girişine turnike mi koyacaklar, elektronik ortamda takip edilsin diyeceksin belki o da öyle radar reflektörü ile çözülecek iş değil, her tekneye ais transceiver bağlasan belki yapılabilir ama kolay değil.
Bir koyu, çevreyi, maviyi, yeşili korumak bu kadar zor olmamalı.
-
Öneri olmadığına göre bizim gençliğimizde 70lerde gördüğümüz abilerimizin yaptığı ama tavsiye etmediğimiz eylem şekilleri bunlar.
En agresif ve sert ve cezası ağır olanlar :
-Kendimizi Taksim meydanındaki demirlere zincirleyip istediklerimizi haykırırız.
-fruko , Cola kamyonlarının önünü kesip istediklerimizi haykırırız
-Geceleri boyaya çıkıp duvarlara isteklerimizi yazar , gündüzleri de bildirilerimizi dağıtırız.
-Basına haber vererek bir kahvehane basar bildiri okuruz.
Bu maddelerin hepsinde temiz birer sopa yer, 2. şubede bilmem kaç gün gözaltında sabahlar, belki hapis kararı çıkar ve olay sicilimize işlenir.
Daha masum olanlar:
-Göçek marina önünde teknelere pankart asıp daire şeklinde turalarız.
-tonazları işgal ederek para vermeyiz.(SG gelir dağılın der, tabi dağilmayız o zaman SG ye mukavemetten 2 defa ağırlaştırılmış 10bin TL ceza + ayrıca mukavemetten en az 2 gun hapıs yeriz. Çok zırlarsan idama kadar gider :))
Bize yakışan, Kendimizi ifade etme şeklimizin Doğrusu aşağıdakiler ve biraz da tembel işi :
-saygı çerçevesinde Cimere şikayetlerimizi gerekçeleriyle sunarız.
- Abartma ve hakaret olmadan sosyal medyada isteklerimizi yayınlarız.
-imza toplayarak ilgili mercilere konu ile ilgili hassasiyetimizi iletiriz.
Çok şikayetçi olan kardeşlerimizden bize yol göstermesini bekleriz. Aman dikkat Nasrettin hocanın Timurun filleri gibi olmasın :)
-
70 ler taktiği en eğlenceli olan gibi görünüyor ama bir kaç da slogan bulmalıyız, Gece çıktığımızda köprü ayaklarına yazmak için...
"Tek Yol Tonoz"
"Çare Gezgin Korsan"
"Göcek Yeşildir, Yeşil kalacak" vs vs. :o
-
Aman ha Yazıya çıkarken sokağın her iki başına birer erkete koymayı unutma.
-
Aman ha Yazıya çıkarken sokağın her iki başına birer erkete koymayı unutma.
"Korsan" koymayı unutmusun. ;??^+%%