Gezgin Korsan
Makine Dairesi => Bağlanma ve Demir Yerleri, Seyir Notları => Konuyu başlatan: Sedat Kasrat - Mart 08, 2024, 01:01:52
-
Geçen başka bir korsana ait "herşeyi bırakıp teknede yaşamak" isimli topicte konunun sabit veya az gezerli halini konuşmuştuk; sanırım 5 ay falan olmuştur, hatta daha fazla... Sonrasında benim için işler biraz değişti... Yaş 49'u yırtmaya yaklaştı takvimden... Arkadaşlarım öldü; son iki senede 5, son 6 ayda tam 3 arkadaşım öldü durup dururken (bana göre +/- 3 yaş grubunda)... Bu da bazı şeyleri ya kafamdan çıkartmak ya da daha fazla ertelememek gibi bir kafaya getirdi beni... Bir seyahat istiyorum; ama öyle yıllarca ortadan kaybolacak motivasyonum da buna uygun bir maddi/manevi pozisyonum da yok... Neticede çocuk var, okul var, ofis var, şu var, bu var...
Eşimle konuştum, ortağımla konuştum; bu konuşmaları daha uzun ve daha ciddi derinlikte yaptım vs. vs. Neticeten artık rutine oturmuş "yazın 3 ay ortadan yok olma" durumunu iki yok olma arasını birleştirecek kadar tolare edebileceğimize karar verdik... Bi 15-16 ay gözükmezsem dünyanın yıkılmayacağına karar verdik kısacası...
Bu arada dünya turu fikri güzel olsa da bana çok yakın ve akla yatkın gelmiyor; ancak diğer taraftan bir okyanus geçişi yapmak ve bunun bir yönünü solo yapmak gibi bir hayalim de var olmuştur hep... Eşim zaten çok uzun zaman önce pupada veya pruvada kara görmeden gitmekten hoşlanmadığını söylemişti - hatta bir planım varsa bunu kendi başıma, en azından onlarsız planlamamı da söylemişti (sağolsun)... Sonuçta elde olanları birleştirip, gidiş-dönüş bir karayipler yolculuğu çok yapılabilir bir şey olarak şekillendi... Zaman olarak da 50 yaşımı seçtim... 2025 mayıs sonu çıkacağım; temmuzda 50. doğum günüm; 2026 eylül-ekim gibi de 51 yaşımı 1-2 ay geçe dönmüş olacağım (umarım)... O sene oğlum 5.sınıfı okuyor olacak-ki eğitim hayatında çok da bir şey olmayacak olan son sene o sene olabilir... Kızım da yine o kış yurtdışında (umarım) bir müzik okuluna başlayacak; her halükarda uzakta olacağız yani... İş olarak da artık yeni maceralara - yatırımlara atılmadığımız; 10 yılda kurduğumuz yarı kurumsal oturmuş düzeni koruyarak emekliliğe hazırlanacağımız bir faza geçtik sayılır... Yazları uzaktan gayet güzel idare edebiliyorum, yeter ki internet bağlantım olsun... Genel olarak iki tane 3 hafta dışında internetim hep olacak - ki paraya kıyarsam o arada da olabilir (250$/m olmayaydı iyiydi)...
Neyse... Kararlaştırma safhasını bu şekilde geçtik; son iki aydır bu planı özümseme ve hazırlama-hazırlanma tarafı başladı ufaktan...
Tabi böyle bir yolculukta birinci en önemli şey teknenin nitelik ve nicelik olarak donanımı... Bu konuda daha çok yazışırız...
Yine birincil önemli diğer konu, hatta diğer değil asıl birinci (1.1.) konu da benim kendi donanımım... Ben pek kervan yolda düzülür kafasında biri olmadığım için eksikliklerimi şu önümüzdeki 14-15 ayda tamamlamam gerekiyor... Şu an teknemin motor bakımını kendim yapabiliyorum... Irgattır, tuvalettir, tesisattır, ocaktır; basit elektrik işleri, yelken sök-tak, furler bakımı falan gibi tip-1 tamiratları yapabiliyorum... Elektronik ve hidrolik konularda hiç yokum ama... Direk üstü bir işi yapabilmeyi geçtim direğe çıkmayı bile bilmiyorum mesela... Mecbur kalınca bir vinçten diğer vince iş aktarabiliyorum ama vinç söküp takamam muhtemelen (bilmiyorum belki de takarım)... Omzum çıkınca kendim takabiliyorum (bunu yapmayı bilmeyi hiç istemezdim ama neyse) fakat kendime gerektiğinde ufak bir dikiş atmayı da becerebiliyor olmam lazım...
Bu tarz eksikliklerim var... Görünen o ki bu yaz teknede epey solo zaman geçireceğim için başıma durduk yerde iş çıkartacağım ve bazı şeyleri (kahrolası bağzı şeyler) bozacağım - ki tekrar yapabilmeyi öğrenebileyim... Mesela hidrolik otopilot arızalanırsa neden arızalanır ve eldeki malzemeyle ne yapabilirim, teorik de olsa öğrenmem lazım... Dümen palası beşiktaş formalı şirin canlılarca alınırsa ne yapabilceğimi öğrenmem lazım ( bu arada bizim kıç kabinin ayna tarafındaki kapakları o kadar dar (veya ben o kadar büyüğüm) ki oradan neye ne kadar müdahale edilebilir bilmiyorum....
Eşzamanlı olarak teknede de tamamlamam gereken eksiklikler var...
İlk adım olarak, bu seyahat planı netleşince, yeni yaptırdığım yelkeni ekim ayında yelkencide gördüğüm ve yaptırmayı düşündüğüm DX351' den bir tık daha kalın aldım... Epey ağır bir yelken, eskisini tek elime taşıyordum, gelen paketi bagaja kadar zor kaldırdım... Cenova zaten ana yelkenden iki yaş daha genç olduğundan ve ben daha çok ana yelken kullandığımdan onu bu yıl değiştirmemeye karar vermiştim; o kararda devam ediyorum... O konuda biraz kararsızım... Adına yankee denen, tıpkı cenova gibi furler üzerinde tek bir kanala takılan, daha küçük, flok ölçüsünde ama ikiz donatılan bir downwind yelkeni var. Gönderle de kullanılabiliyor, balon iskotası gibi kıça yakın bir yerden sağlı sollu basılarak da... Bu bir seçenek... %130+ bir cenova alıp onu gönderle açıp anayelkenle ayıbacağı şeklinde basmak da bir seçenek... Benim tekne 38' olmasına rağmen direk boyum 36' Jeanneau ve 37' Bene'lerden 1mt kadar daha kısa (gerçi 36 jenolar i serisi, sanırım performans teknesi diyorlar) o yüzden yelken seçimini doğru yapmam gerekiyor... Kötü hava için değil, az hava için...
Yelken dışında arma konusunda da yapılacak şeyler olacak, hatta sanırım tüm ıstralya ve çarmıklar değişecek yola çıkmadan (belki hemen bu yaz)... 2009 model tekne 2009 model armayla duruyor hala... Furler kesin değişecek, geçen sene bakım için söktüğümde tamburun altında kırık bir parçanın kelepçeyle sıkıştırıldığını görmüştüm, arada aklımdan çıktı hala öyle geziyorum...
Aydınlatma sistemini ve kablolarını kendim değiştireceğim, tüm mandar ve ıskotaları yine kendim sıfırlarıyla değiştireceğim bu yaz... Tüm bağlama halatlarını aynı şekilde değiştireceğim... Hatch bakımlarını yapıp fitillerini değiştireceğim...
Elektronikler konusunda kararsızım... yani tamamlanması gereken eksikler konusunda kararsız değilim aslında; EpirB alınacak, AIS transponder alınacak, iridium-GO alınacak, yer ve para kalırsa belki ikinci el falan bir radar da... Diğer elektronikler konusnda kararsızım... Hani basit olan zor bozulur falan ama içimden bir ses de "la değiştir gitsin, sanki bu basit olan bozulsa tamir mi edebiliyorsun" diyor :))
Bir de tabi olmazsa olmaz gözüyle bakılan hyrdovane...Çok çok çok pahalı bir meret ama sadece otopilot olarak değil, aynı zamanda alternatif bir pala olarak sanırım olmalı... tekne skeg rudder olsa belki es geçebilirdim...
Şimdilik bu kadar... Bu topic hem benim için hazırlık günlüğü olsun; hem sorularımı bu başlıkta sorar önerileri de buraya alırım diye düşündüm... Her şey olmasını istediğim gibi giderse devamında seyahat günlüğünü de buraya yazarım; en başından en sonunda kadar herkesin bir aşamasından yararlanabileceği bir kaynak olur...
-
Hayat devam ederken böyle bir karar almak cesaret ister.
Yazılarınızı takip edeceğim. Bildiğim kadarıyla, fikirlerimi sizinle paylaşacağım.
İlk aklıma gelenler,
Kesintisiz iletişim, diğer deniz vasıtaları için görünür olmak, su problemini çözmek, temel ilk yardım bilgisine sahip olmak, el aletlerinde eksiksiz olmak, can kurtarma/yardım isteme ekipmanının tam olması İlk aklıma gelenler. Bir çoğunun zaten farkındasınız ama bir liste yapmak ve listenin tam olduğundan emin olmak (double check) şarttır.
Kararınızdan dolayı sizi tebrik ediyorum.
Selametle...
-
Sedat Korsanım selamlar,
14 yıldır sertifikalı İlk Yardımcıyım. Çalıştığım şirket sertifika bitiş zamanlarımda eğitmenleri çağırıyor ve güncelleme eğitimlerine katılıyorum. Oldukça faydasını gördüm diyebilirim, hem kendim hem de çevremdekilerin sağlık durumları üzerine farkındalığım arttı. OSB' lerin kendi bünyesinde oluşturduğu birimlerde bu eğitimler büyük bir ciddilik ile veriliyor, tavsiye ediyorum.
5 yıl kadar önce, okyanus geçişi değil ama uçakla gidip oradan yeni bir tekne almak, tamir etmek ve bir süre orada yaşamak planı doğrultusunda kendime bir liste oluşturmuştum;
1- İspanyolca öğren
2- Sigarayı bırak, alkolü azalt ?^#Fl
3- Günlük tek öğün ile yaşamayı öğren
4- 15 gün süreyle 10 dk uyku 50 dk uyanık çevrim ile yaşamayı öğren
5- Sualtında kalış süreni 3 dk ya çıkart
6- Astro-navigasyonu öğren
7- Akmasa da damlar mantığıyla bir destekleme fonu oluştur. Youtube, Instagram, Patreon, hatta fake onlyfans bile olabilir t*"y+
Gerçekleşme durumları;
1- 10%, 2- Sigara tamam, alkol olmadı be abi, 3- 100%, 4- İkinci günde pert oldum, bir daha denemedim, 5- Kalp Krizinden sonra listeden çıktı, 6- 90%, 7- 0%
-
- Direğe kelepçeli tip (direk delinmesin diye ) aç kapa basamak yapılabilir.
- Yelken Vinci bozulan (elektrikli olanların sigorta sorunları dışında) kayık var mı ? Ben duymadım ?
- İlk yardım kursu alınmalı.
- Hidrolik tip otopilotlarda uzun yolda yaşanan arızalar genellikle basınç kaynaklı ve kontrol paneline su girmesi kaynaklı oluyor.
- 2009 model kayığın arması bu kadar yorulmuş olabilir mi ? Takipteyim bakalım armanın tamamı değişecek mi ?
- Navigasyon için windows pc istersen, yazılımlar konusunda destek verebilirim.
- Windpilot markasının Pasific Plus modelini, demonte acil durum yekesini ve Provane markasının (toplu siparişle imalat yapılıyor.) Windy modelini inceleyebilirsin.
-
" Yaş 49'u yırtmaya yaklaştı takvimden... Arkadaşlarım öldü; son iki senede 5, son 6 ayda tam 3 arkadaşım öldü durup dururken (bana göre +/- 3 yaş grubunda).."
Sedat Kaptan biz 70 liğiz . sen bizi gömdün be yahu .
Her sey insallah gönlünce olur. ;??^+%%
Erdem korsan direğe kelepçeli tip basamak hiç görmedim . Resmi var mı
-
- Direğe kelepçeli tip (direk delinmesin diye ) aç kapa basamak yapılabilir.
- Yelken Vinci bozulan (elektrikli olanların sigorta sorunları dışında) kayık var mı ? Ben duymadım ?
- İlk yardım kursu alınmalı.
- Hidrolik tip otopilotlarda uzun yolda yaşanan arızalar genellikle basınç kaynaklı ve kontrol paneline su girmesi kaynaklı oluyor.
- 2009 model kayığın arması bu kadar yorulmuş olabilir mi ? Takipteyim bakalım armanın tamamı değişecek mi ?
- Navigasyon için windows pc istersen, yazılımlar konusunda destek verebilirim.
- Windpilot markasının Pasific Plus modelini, demonte acil durum yekesini ve Provane markasının (toplu siparişle imalat yapılıyor.) Windy modelini inceleyebilirsin.
Arma değişimi için küçük bir bilgi; ARC organizasyonu ile bu geçişi yapacak tekneler için çubuk çarmıh ve istralya şartı var.
Avantaj vs dezavantajları tartışılır ancak kural bu maalesef.
-
Erdem korsan direğe kelepçeli tip basamak hiç görmedim . Resmi var mı
Bumba üzerinde tamburlu sarma ana yelkenli bir teknede görmüştüm bu sistemi, ama fotoğrafını çekememiştim.
(https://images.squarespace-cdn.com/content/v1/57a94d9febbd1a5a5122da58/1602167487459-85ZT4N4IF50TG6V6MOLM/MR+46+2.JPG?format=500w)
Kompozit basamaklar sağlı sollu kelepçeye perçinlenmişti.
Kelepçe halka yerine direk ile aynı kesitteydi.
Direğin pruva yönünde iki adet civata ile sabitlenmişti.
Klasik ana yelkende ve direk içine sarma sistemlerinde kullanmak mümkün değil malesef.
Yani Sedat korsanın teknesi için uygulamak mümkün değil sanırım.
Edit: Kelepçe paslanmaz malzemeden imal edilmişti. Kauçuk/Silikon vb. siyah bir malzeme ile kelepçenin direğe teması engellenmişti.
-
- Direğe kelepçeli tip (direk delinmesin diye ) aç kapa basamak yapılabilir.
- Yelken Vinci bozulan (elektrikli olanların sigorta sorunları dışında) kayık var mı ? Ben duymadım ?
- İlk yardım kursu alınmalı.
- Hidrolik tip otopilotlarda uzun yolda yaşanan arızalar genellikle basınç kaynaklı ve kontrol paneline su girmesi kaynaklı oluyor.
- 2009 model kayığın arması bu kadar yorulmuş olabilir mi ? Takipteyim bakalım armanın tamamı değişecek mi ?
- Navigasyon için windows pc istersen, yazılımlar konusunda destek verebilirim.
- Windpilot markasının Pasific Plus modelini, demonte acil durum yekesini ve Provane markasının (toplu siparişle imalat yapılıyor.) Windy modelini inceleyebilirsin.
Arma değişimi için küçük bir bilgi; ARC organizasyonu ile bu geçişi yapacak tekneler için çubuk çarmıh ve istralya şartı var.
Avantaj vs dezavantajları tartışılır ancak kural bu maalesef.
Kaptanım, ARC'nin sitesindeki yeterlilikler kısmında bu konuda bir bilgi bulamadım. Arma konusunda kuralları içeren bir link var mı sizde ?
-
Resmi ARC katılımı düşünmüyorum ama 5 gün önünden 3 gün ardından çıkmayı düşünebilirim... N'apıcaklar gerçek bir SOS durumunda "ı-ıh bu bizden değil" mi diyecekler :D
Sedat Kaptan biz 70 liğiz . sen bizi gömdün be yahu .
Atilla korsanım sizin yaşlarda böyle bir problem yok ama benim yaşıtlarım/akranlarım kelime anlamıyla dökülüyor, dökülüyoruz... Nedendir blimem, sigara-alkol kullanmayanlar da dahil hatta daha çok o gruptan gidiyor millet... O yüzden birkaç yıl önce kafamda 55 sonrası için belki diye yaptığım planı hem önceye çektim, hem de kesinleştirdim... 55'e varmak sandığım kadar garanti değilmiş, onu gördüm şu son 1-2 yılda...
Bir ön sorun gördüm bugün... Ben bugüne kadar gün sayısı olarak yanına yaklaşmadığım için dikkat etmemiştim ama yeşil pasaportta bir yıl yıl içerisinde 90 gün sınırı varmış... Yunan girişi - Kanarya çıkışı arasında, yani Haziran başı - Kasım sonu arasında yaya yaya Avrupa diyordum ama öyle olmuyor(muş)... Benim bir de Kosova pasaportum var, onda da vizesiz EU hakkım var; ikisini dikkatlice kombine edip aşabilmem lazım bu konuyu... Karşıya geçince nispeten daha basit; çünkü hem yıl dönmüş olacak hem de karşıda €U toprağı yerler olduğu kadar bağımsız devletler de var ve bunların hepsi turkish-green gösterince vizeden muaflar...
- 2009 model kayığın arması bu kadar yorulmuş olabilir mi ? Takipteyim bakalım armanın tamamı değişecek mi ?
- Windpilot markasının Pasific Plus modelini, demonte acil durum yekesini ve Provane markasının (toplu siparişle imalat yapılıyor.) Windy modelini inceleyebilirsin.
Erdem korsanım arma hakkında geçen yaz başı Windworks Emre bir rapor vermişti, şu bizim Setur Yalova bakım kampanyası sırasında... Yönlendirici makaraların artık eskidiğini zaten kolay dönmemelerinden fark ediyordum ama Emre çarmık-istralya grubu hakkında da bize ayrılan sürenin sonlarına geliyoruz minvalinde bir şeyler yazmıştı, ta o zaman... Seneye yaz başı o raporun üstünden de +3 yıl geçmiş, arma 17 yaşına girmiş olacak... Daha fazla zorlamamak lazım diye düşünüyorum... Bir kopukluk atıklık yok ama güverte bağlantılarında kısa zamanda tekrarlanan pas birikmeleri görüyorum ben de... Bizim model yıllarındaki Bavaria'larda kıç istralya yolda iki parçaya ayrılıyor ve tansiyonu kilitli bir makara (5'li falan gibi bir palanga) sistemiyle ayarlanıyor... Onu da değiştirip her iki dip noktasından liftinle ayarlanır hale getirmek istiyorum; tam kafamın dibinde kocaman bir halat grubu, bizim sularda bile habire başımı çarpıyorum dümendeyken...
Bugün bir hesap yaptım; benim 1500 devirde düz denizde 4-4,5kts civarı hızım ve 100 saat kadar motor menzilim var... Bunu rezerv hariç 150 saate çıkartabilmem lazım - ki akıntıdan bağımsız +600nm yarıçapım olsun... Bu bir yatırım gerektirmiyor; 5x20lt bidonları dizeceğiz... Bende halihazırda iki bidon var; tahminim bu 5 bidonun tamamı sancak portuça sığabilecek...
Benim teknede 8 kişilik can salı var... Problem şu ki tam direğin önünde zemindeki ayakları üzerinde duruyor ve üstüne de puf gibi süngerli bir şey dikilmiş... Seyir sırasında oturup vakit geçirmek için çok güzel ama tramola sırasında iskele-sancak geçişlerde cenova iskotalaları çok sık takılıyor buna... Şimdi ikinci bir furler ve belki gönder(ler) falan gibi ekler de çıkacağından ve güvenlik sebebiyle güverteye çıkmayı gerektirecek sebepleri de azaltmam gerektiğinden onu oradan mutlaka almam lazım...
Aklımda iki seçenek var: 1- kıçtaki krom arkın üst kısmında solar panellerin altına bunu sabitleyecek bir ayak yaptırmak... 2- Mevcut can salını tamamen çıkartıp tekneye portuçta falan taşınabilecek daha düşük kapasiteli (mesela 4 kişilik) sıfır bir can salı almak... Bu konuda "büyük iyidir" gibi bir kabul var mıdır bilmiyorum; ama büyük iyi yer kaplıyor, orasına eminim...
Bu ve bunun gibi mikro gözüken problemler de var aşama aşama çözülmesi gerekecek...
-
- Direğe kelepçeli tip (direk delinmesin diye ) aç kapa basamak yapılabilir.
- Yelken Vinci bozulan (elektrikli olanların sigorta sorunları dışında) kayık var mı ? Ben duymadım ?
- İlk yardım kursu alınmalı.
- Hidrolik tip otopilotlarda uzun yolda yaşanan arızalar genellikle basınç kaynaklı ve kontrol paneline su girmesi kaynaklı oluyor.
- 2009 model kayığın arması bu kadar yorulmuş olabilir mi ? Takipteyim bakalım armanın tamamı değişecek mi ?
- Navigasyon için windows pc istersen, yazılımlar konusunda destek verebilirim.
- Windpilot markasının Pasific Plus modelini, demonte acil durum yekesini ve Provane markasının (toplu siparişle imalat yapılıyor.) Windy modelini inceleyebilirsin.
Arma değişimi için küçük bir bilgi; ARC organizasyonu ile bu geçişi yapacak tekneler için çubuk çarmıh ve istralya şartı var.
Avantaj vs dezavantajları tartışılır ancak kural bu maalesef.
Kaptanım, ARC'nin sitesindeki yeterlilikler kısmında bu konuda bir bilgi bulamadım. Arma konusunda kuralları içeren bir link var mı sizde ?
Selam Erdem Korsanım,
Senin bulamadığın bir linki benim bulmam gibi bir durumu ima etmek bile yanlış, ne haddime.
Bu gerekliliği ARC' ye kendi teknesiyle giden bir kaç kaptan arkadaşımdan duydum. Hatta ismi bende saklı Akın Kaptan ise teknesini Karayiplerde bırakmış ve konteyner ile getirtmişti. Neden olarak da katılım için öne sürülen güvenlik kriterlerinin bıktırdığı yönünde idi. Bu arada o yıl sıfır aldığı teknesi Beneteau First 40 ile girmişti.
ARC düzenleyen World Cruising sitesine sordum, gelecek cevaplara göre bilglendirme yaparım.
-
Keyifle izlediğim bir konu oldu.
Size kolaylıklar ve şans diliyorum.
Bilgi sahibi korsanlar çubuk çarmıh ve ıstralya konusunda başlık açıp bilgi verirlerse çok sevineceğim. Benim teknenin çarmıhları tekne içinden, krom çubukla tekne altına tutturulmuş, krom plakaya zehirli sürmeyip parlak bırakıyorum. Yıldırım düşmesi için iyi olduğu gibi teknenin zorlanmalarla başetmesinde kolaylık olduğunu düşünüyorum.
Ha bir de yarın ölecek kadar hazır, hiç ölmeyecek gibi de hayatla ilişkiyi ve hayata ilgiyi sürdürmek gerekiyor. Buna takılmayın, hiçbirimiz son günümüzün ne gün olduğunu bilmiyoruz. Bilmeyeceğiz de. Geçen yıl, iki kişi eksildi hayatımdan, her ikisi de benden gençti. biri benim tekneyi çok beğendiğinden abi ölürken tekneyi kime bırakacaksın diye sormuştu, Viking töreni istiyorum, o bakımdan tekne kimseye kalmayacak demiştim. O da "abi o kolay, (yelken kürek kendi döktüğü kayığı vardı) benim kayığa odunları yığarız, üstüne de seni, tutuşturup salarız ege'ye, Son Yaz da benim olur demişti. Gülüşmüştük. Kahpe hastalık üç ay yaşatmadı ilk hastaneye gidişinden itibaren.. 10 yaştan daha gençti benden... Diğer arkadaşım, eşimin vefatından sonra 2 yaz bana yol arkadaşlığı yapmıştı, bir konuşmamızda "öldüğümü koktuktan sonra fark edecekler evde" dediğimde, "merak etme seni ben gömerim" demişti muzipçe gülümseyerek.. 1 Mayıs 2023 günü çapa beyin cerrahisine girdi, 16 Ekim 23'te Medical Park Bahçelievler morguna, 18 ekimde de oradan alınıp son yolculuğuna uğurladık. Fazla hüzünlü oldu. Ama hayat tam da bu, eskiler, "ölenle ölünmüyor" derdi. Ben de çalışmaktan tat almaz olunca emekli oldum. Kısa süre sonra bir şey fark ettim. İşinizden emekli oluyorsunuz ama hayattan emekli olunmuyor. Hayatın emekliliği yok.. o bakımdan son nefes alma tarihimize kadar keyifle yaşamak için gereğini yapmak dışında da bir tercih yok...
Size kolaylıklar diliyorum. Bir de hemen başlayın günde en az 5 km yürümeye...
-
Okyanus zor iş , akdenizi gezin yeterli zihin rahatlığına ulaşırsınız bence, artan aşırı maliyetler yüzünden herkesin hayalinin boyutu değişiyor , zodyakla akdeniz turuna razıyım şuan :o
-
" yeşil pasaportta bir yıl yıl içerisinde 90 gün sınırı varmış... "
Sedat Kaptanım yıl içinde değil ama son çıkışa göre 180 günde 90 günü aşmama kuralı var diye biliyorum. Yüksek sesle düşünüyorum ; Nisan gibi Yunanistana giriş-çıkış yapsanız, kalışı 180 güne kadar uzatmak mümkün olmaz mı?
-
Benzer bir proje de benim hayat planımda olduğu için sürecinizi takip edeceğim Sedat Kaptanım.
Bende tekne yok şu an.. İş hayatım nedeniyle almamın da bir anlamı yok.. Bareboatlar şimdilik yeterli.
Emeklilik ve çocuklarım ile ilgili süreçlerimin tamamlanması 2026 yılında olacak. Benim hazırlığım 2026 yılına göre.
Hayatı keşke kendi isteklerimize göre yaşama imkanımız olsa.. Maalesef yok. Bir sürü ön koşulu gerçekleştirmeden keyfe keder bir hayat sürme imkanımız yok. Özellikle benim gibi maaşınızı devlet babadan alıyorsanız.
Umarım istediğiniz yolculuğu tamamlarsınız. Uzun bir deniz yolculuğu okyanus geçemeden de olmaz bence t*"y+
-
" yeşil pasaportta bir yıl yıl içerisinde 90 gün sınırı varmış... "
Sedat Kaptanım yıl içinde değil ama son çıkışa göre 180 günde 90 günü aşmama kuralı var diye biliyorum. Yüksek sesle düşünüyorum ; Nisan gibi Yunanistana giriş-çıkış yapsanız, kalışı 180 güne kadar uzatmak mümkün olmaz mı?
Evet sonradan ben de baktım, shengen 1 yıl içinde 90 gün, yeşil pasaport 180 gün içinde 90 gün... İşin komik tarafı bize yeşil pasaport hakkı 2020 şubatta çıktı, biz de hevesle çıkar çıkmaz aldık (sonraki iki yıl bırak yurtdışına çıkmayı, doğru dürüst evden çıkamayacağımızı bilmeden)... Bu yüzden seneye Mart ayında brand-new bir yeşil daha alacağız mecburen... TR'den yunan'a girer girmez (hadi geciktireyim geciktireyim; en fazla 2025 Temmuz ortasına kadar geciktirebilirim) 180 günüm ve 90 günüm başlayacak...
Sıkıntı da orada... Temmuz 1 desek, yıl sonuna kadar 180 günüm kalacak; onun da sadece 90 gününü Shengen bölgesinde geçirebileceğim... Okuduğum hemen tüm Türk gezginlerde Akdeniz içinde Tanca dışında EU dışı bir uğrak noktası yok (teknik olarak orası Akdeniz de değil aslında ya neyse)... Bir seçenek Yunanistan'dan Tunus için çıkış alıp shengen taksimetresini durdurmak, arada Malta'da giriş yaptırmadan biraz takılmak (teknelere izin veriyorlarmış)... Bir seçenek memlekete (Arnavutluk da ayrı memleket sayılır, soyadım Kastrati sonuçta :D ) uğramak... Onun dışında gidecek yer yok... Kanarya adalarından Cape-Verde için çıkış alana kadar idare etmek gerekecek... Hatta yılbaşı öncesinde de FR toprağı olan Martinique yerine Dominica veya Barbados gibi devlet adalarda durmak elzem olacak...
Sizin dediğinizi yapıp martta yeni yeşil gelir gelmez bir hafta sonu feribotla falan Midilli yapsam... O epey yardımcı oluyor aslında; ilk 180 günü Eylül ayında sıfırlıyor - ki ekim/kasım/aralık full €U topraklarında geçecek... Karşı tarafta 3-4 tane Hollanda-Fransa kolonileri dışında çoğu bağımsız ülkeler...
-
" yeşil pasaportta bir yıl yıl içerisinde 90 gün sınırı varmış... "
Sedat Kaptanım yıl içinde değil ama son çıkışa göre 180 günde 90 günü aşmama kuralı var diye biliyorum. Yüksek sesle düşünüyorum ; Nisan gibi Yunanistana giriş-çıkış yapsanız, kalışı 180 güne kadar uzatmak mümkün olmaz mı?
Evet sonradan ben de baktım, shengen 1 yıl içinde 90 gün, yeşil pasaport 180 gün içinde 90 gün... İşin komik tarafı bize yeşil pasaport hakkı 2020 şubatta çıktı, biz de hevesle çıkar çıkmaz aldık (sonraki iki yıl bırak yurtdışına çıkmayı, doğru dürüst evden çıkamayacağımızı bilmeden)... Bu yüzden seneye Mart ayında brand-new bir yeşil daha alacağız mecburen... TR'den yunan'a girer girmez (hadi geciktireyim geciktireyim; en fazla 2025 Temmuz ortasına kadar geciktirebilirim) 180 günüm ve 90 günüm başlayacak...
Sıkıntı da orada... Temmuz 1 desek, yıl sonuna kadar 180 günüm kalacak; onun da sadece 90 gününü Shengen bölgesinde geçirebileceğim... Okuduğum hemen tüm Türk gezginlerde Akdeniz içinde Tanca dışında EU dışı bir uğrak noktası yok (teknik olarak orası Akdeniz de değil aslında ya neyse)... Bir seçenek Yunanistan'dan Tunus için çıkış alıp shengen taksimetresini durdurmak, arada Malta'da giriş yaptırmadan biraz takılmak (teknelere izin veriyorlarmış)... Bir seçenek memlekete (Arnavutluk da ayrı memleket sayılır, soyadım Kastrati sonuçta :D ) uğramak... Onun dışında gidecek yer yok... Kanarya adalarından Cape-Verde için çıkış alana kadar idare etmek gerekecek... Hatta yılbaşı öncesinde de FR toprağı olan Martinique yerine Dominica veya Barbados gibi devlet adalarda durmak elzem olacak...
Sizin dediğinizi yapıp martta yeni yeşil gelir gelmez bir hafta sonu feribotla falan Midilli yapsam... O epey yardımcı oluyor aslında; ilk 180 günü Eylül ayında sıfırlıyor - ki ekim/kasım/aralık full €U topraklarında geçecek... Karşı tarafta 3-4 tane Hollanda-Fransa kolonileri dışında çoğu bağımsız ülkeler...
Genel olarak 180 gün bir yabancının başka bir ülkede vergi ödemeden aralıksız kalabileceği maksimum süredir. 181 . gün çıkış yapıp tekrar girerek süreyi baştan başlatabilir.
Turistik vizelerde vize süresi değişkenlik gösterir ama 180 günü geçmez. Eğer 90 gün vize alındıysa bir giriş çıkış yapılarak süre yeniden başlatılır.
Yeşil pasaport için de sistem aynı şekilde işliyor.
-
bende şeyi sormak istedim , seyahat yapılacak teknenin ' kanuni ' olarak alt limit boyutu varmı ? millet jetskiyle dünya turu yapıyor , gelip bizim sahillerde sahil güvenliğe takılıyormuş boyutlardan dolayı heralde , bilmediğimiz bir alt limit sınırımı var acaba kanuni olarak
-
Sedat korsan benim size tavsiyem su olur. Tekneyi okyanus gecisine hazirlayip yola cikacaginiza… ( rigging vs. ) yavas yavas Akdenizde batiya dogru hareketlenin.. tekneyi ceyrek / yari yolda birakir donersiniz Turkiyeye… 2-4 saatlik ucak Avrupadan. Aileniz cocuklariniz da bazi etaplarda size katilir.
Bir cok projeyi , tamirati yolda , o koyda bu limanda yaparsiniz. Yanmar servisi her yerde… Selden oyle.. bir cok tekne malzemesi online da alinabiliniyor, marinaya ship edilebiliyor.
Bu yolculuk boyunca fikir netlesir.. illa hedef Karayipler ise.. tekne Ispanya da hazirlanir ( Turkiyedeki tekne donanim / donatim fiyatlari Avrupa ulkelerinden ucuz degil ) sonra Kanaryalardan baslarsiniz 2-3 sezon sonra. Illa tek olmak zorunda da degilsiniz bu zaman zarfinda katilmak isteyenlerde belki olur.
White Spot Pirates diye bir youtube kanali var. Nike 40 yaslarinda Alman bir kiz, tekneyi Panamadan aldi.. 8 senedir oralarda simdi yukari Meksikaya gecti… Pasifik e kiramadi dumeni.
49-50 yasinda patir patir dokulen insanlari bir cogu kalpten gidiyordur.. basit bir stent ile senelerce yasayabilcek bir cok kisi… ne bir aspirin kullaniyor gunluk ne de kalp doktoruna gidiyo. Kalp en onemli organ.
-
Sedat korsan benim size tavsiyem su olur. Tekneyi okyanus gecisine hazirlayip yola cikacaginiza… ( rigging vs. ) yavas yavas Akdenizde batiya dogru hareketlenin.. tekneyi ceyrek / yari yolda birakir donersiniz Turkiyeye… 2-4 saatlik ucak Avrupadan. Aileniz cocuklariniz da bazi etaplarda size katilir.
Bir cok projeyi , tamirati yolda , o koyda bu limanda yaparsiniz. Yanmar servisi her yerde… Selden oyle.. bir cok tekne malzemesi online da alinabiliniyor, marinaya ship edilebiliyor.
Valla öncesinde kafamda bu işi daha sonraki bir zaman ve belki yıllara bölerek yapmak vardı da... Artık karar verildi; iyi de oldu... Normalde cumartesileri tekneye gidip kafamdaki to-do-list'e neredeyse hiç el sürmeden müzik dinler bir iki bira içer akşam dönerdim... Bir aydır her gidişimde bir sürü iş hallediyorum, kafaya bir hedef takınca herhalde :P
Yurtdışında yaptıracağım işleri de bir kenara ayırdım ufaktan... Denizciliği yoğun bir yerde - ki bu da herhalde Marsilya civarında, sıfır teknelerin teslim edildiği yerde olur - bazı pahalı şeyleri tax-free halledebilirim diye düşünüyorum...
Bu arada yedek parça istifleme ve teknedeki gereksiz ıvır-zıvırı da çıkartma işine başladım... İki seferdir marinaya dolu bagajla gidip yine dopdolu bagajla dönüyorum... 8 tane yastık varmış yav, iki tane o keçe tipi kocaman kışlık battaniye falan, n'apacaksak onları :D
Önümüzdeki hafta salon kanepesinin altında, geçen sene halat sarması ve sonrasında ona bağlı pervane düşmesi olayı nedeniyle değiştirdiğimiz ve sigorta eksperi sovtaj bedeli yazmayınca bize kalan eski 130s sail drive'ı parçalayacağım... Housing darbe nedeniyle işe yaramaz, onu atacağım ama onun dışında her parçası en azından çalışır durumda full sail drive yedeği... Kayış - hortum - impeller - filtre grubundan oluşan motor sarf malzeme yedekleriyle birlikte bunlar salon sancak kanepe altının ön tarafına yerleşecek... yedek kablolar, yedek hortumlar, yedek manuel tuvalet gibi parçalarla birlikte orası tamamlanacak...
Birbirine eklenen Bosch system pack takım çantalarım vardı iki tane; onların sayısını 4'e çıkarıp tüm alet edevatı tek bir yere toplayacağım (tesadüfen bendeki M ve S çantaları birbirine eklediğim ve teknede 2-3 farklı yerdeki aletleri bir araya getirdiğim günün ertesi günü, youtube'da Sailing Project Atticus kanalındaki elemanın farklı tipte, benimkilerden daha akışıklı bir Bosch çanta grubuyla aynı şeyi yaptığını gördüm; aklın yolu bir demek)... Bunlar ve tel kesici(ler), matkap ve lokma takımları da yine sancak kanepenin altına, akülerle motor yedeklerinin arasına yerleşecek... Harita masasının 1 no'lu çekmecesi zaten günlük alet edevata aitti; biraz daha düzenlenip eksikleri giderilerek orası da o görevde kalacak; böylece teknede biri çok el altında, kalanı da hemen onun önünde olanlardan başka yerde herhangi bir parça veya el aleti olmayacak... Sancak kanepe altındaki bu ağırlığın tam karşı tarafını, yani iskele kanepenin altını biz zaten şişe su, kutu içecekler, paket yiyecekler ve konserveler için kullanıyoruz ve genelde çok dolu oluyor orası... bu şekilde ağırlığı da dengelemiş olacağım...
Şu anda salon masasıyla az önce yedek parçaları istifleyeceğimi söylediğim sancak kanepe arasında deepfreeze var bizim... üstten kapalı 12v ve 50lt civarında... Onu harita masasının oturağının olduğu yere yerleştirmek için bir formül düşünüyorum... Şu an olduğu yerde kanepenin kullanımını zorlaştırıyor; salondan tuvalete girişiyse tamamen bloke ediyor... salon masasının kapağı katlanınca o 3cm yüzünden deepfreeze araya sığmıyor, kapak açıkken de bir şey almak için üstten uzanılamıyor, yarı çömelik stens halinde yanına kadar girip el yordamıyla birşey almak veya koymak gerekiyor illa... Ayrıca harita masasındaki oturak da kapaklı falan ama hiç kullanışlı değil... İçinde yanılmıyorsam sadece 10kg paket halinde bir tuz var şu an (bildiğiniz tuz, balık tuzlamak için herhalde, eski sahibinden kaldı, benim henüz 250+1 gr bir balık tutmuşluğum yok zaten)... Eğer oturakla oturduğunuzda ayağınızı dizinizi koyduğunuz masa altındaki alan tek bir hacim olarak açılabilirse bizim deepfreeze oraya cuk gelir; kapağı üsttten yine açılır ve kutusu da iki kayışla bir güzel sabitlenir... Orada MPPT ve motor-servis şalterleri var ama daha üstte kalıyorlar tam masanın alt kısmında...
Geçen yaz sonu falan, yine Bavaria kullanan bir korsanımız bu oturağı sökmeye kalkmıştı; whatsapp grubunda bir şeyler sormuştu ama o gün kafamda bu konu olmadığı için aklımdan çıkmış konuşulanlar... Okuyorsa ve konuyu anlatırsa müteşekkir olurum; belki arkasındaki duvarda illa erişilmesi gereken hayati bazı şeyler vardır falan...
-
(https://i.ibb.co/f4dx40F/9038421-20230911040851435-1-XLARGE.jpg)
Şuraya oturtmak istiyorum kısacası...
-
- Direğe kelepçeli tip (direk delinmesin diye ) aç kapa basamak yapılabilir.
- Yelken Vinci bozulan (elektrikli olanların sigorta sorunları dışında) kayık var mı ? Ben duymadım ?
- İlk yardım kursu alınmalı.
- Hidrolik tip otopilotlarda uzun yolda yaşanan arızalar genellikle basınç kaynaklı ve kontrol paneline su girmesi kaynaklı oluyor.
- 2009 model kayığın arması bu kadar yorulmuş olabilir mi ? Takipteyim bakalım armanın tamamı değişecek mi ?
- Navigasyon için windows pc istersen, yazılımlar konusunda destek verebilirim.
- Windpilot markasının Pasific Plus modelini, demonte acil durum yekesini ve Provane markasının (toplu siparişle imalat yapılıyor.) Windy modelini inceleyebilirsin.
Arma değişimi için küçük bir bilgi; ARC organizasyonu ile bu geçişi yapacak tekneler için çubuk çarmıh ve istralya şartı var.
Avantaj vs dezavantajları tartışılır ancak kural bu maalesef.
Kaptanım, ARC'nin sitesindeki yeterlilikler kısmında bu konuda bir bilgi bulamadım. Arma konusunda kuralları içeren bir link var mı sizde ?
Selam Erdem Korsanım,
Senin bulamadığın bir linki benim bulmam gibi bir durumu ima etmek bile yanlış, ne haddime.
Bu gerekliliği ARC' ye kendi teknesiyle giden bir kaç kaptan arkadaşımdan duydum. Hatta ismi bende saklı Akın Kaptan ise teknesini Karayiplerde bırakmış ve konteyner ile getirtmişti. Neden olarak da katılım için öne sürülen güvenlik kriterlerinin bıktırdığı yönünde idi. Bu arada o yıl sıfır aldığı teknesi Beneteau First 40 ile girmişti.
ARC düzenleyen World Cruising sitesine sordum, gelecek cevaplara göre bilglendirme yaparım.
Selamlar Sevgili Korsanlar,
Erdem korsanın başlattığı kıvılcım sonrası, ARC ile aramda bir kaç gün süren email trafiği sonucunda, ARC' nin teknedeki sabit arma ile ilgili bir diretmesi olmadığını öğrendim. Yazıştığım Emma Dymock (World Cruising Club), sabit armayı hazırlarken profesyonel bir armacı ile çalışmanızı tavsiye edip Atlantik Geçişi yapılacağını söylemeyi unutmayın diyor.
Konunun bu kısma gelmesinden önce, hatta verdikleri ilk cevapta, yelken planı hakkında çok dikkatli ve detaylı çalışın diyor. Özellikle anayelkende üçüncü camadanın mutlaka olmasını, rüzgaraltı seyir için simetrik-asimetrik balon, code zero yada çift önyelken edinilmesini şiddetle tavsiye ediyor. Daha sonra da, sabit armanın tüm bu yelken kombinasyonlarını basacak ve yönlendirecek donanıma sahip olması gerektiğini belirtiyor.
Arkasından rüzgar veya güneş panelleri, akü monitörü, ekstra uzun sahil besleme kablosu ve su hortumu gerekliliğini belirtiyor.
-
Konunun bu kısma gelmesinden önce, hatta verdikleri ilk cevapta, yelken planı hakkında çok dikkatli ve detaylı çalışın diyor. Özellikle anayelkende üçüncü camadanın mutlaka olmasını, rüzgaraltı seyir için simetrik-asimetrik balon, code zero yada çift önyelken edinilmesini şiddetle tavsiye ediyor.
Ben biraz araştırdım... furler üstünde code-0 da bir seçenek olmakla birlikte solo downwind seyir için en mantıklısı sanırım bu... Sonsuz yelken alanı ayarı sunabiliyor olması bir artı... cenova vinçlerini boşlamadan evvel, mevcut yüküyle epey bi sarılıp kapatılabilme olanağı bir artı... tek merak ettiğim, istralya üzerinde olmayan bir furler mapa üstünde ne kadar dayanır ani durumlarda gelebilecek açılma baskısına... bunun mandarı balon mandarı olacak sonuçta; ucunda bir svivel olacağını tahmin ediyorum... furler frenleme kontrolü sadece aşağıdan (cenova da aşağıdan ama onda 3-4cm kalınlığında krom sabitleniyor)...
https://www.youtube.com/embed/Ip5oW4TZz4Qi=q8gbK5Fmf6zwSGMY
-
Konunun bu kısma gelmesinden önce, hatta verdikleri ilk cevapta, yelken planı hakkında çok dikkatli ve detaylı çalışın diyor. Özellikle anayelkende üçüncü camadanın mutlaka olmasını, rüzgaraltı seyir için simetrik-asimetrik balon, code zero yada çift önyelken edinilmesini şiddetle tavsiye ediyor.
Ben biraz araştırdım... furler üstünde code-0 da bir seçenek olmakla birlikte solo downwind seyir için en mantıklısı sanırım bu... Sonsuz yelken alanı ayarı sunabiliyor olması bir artı... cenova vinçlerini boşlamadan evvel, mevcut yüküyle epey bi sarılıp kapatılabilme olanağı bir artı... tek merak ettiğim, istralya üzerinde olmayan bir furler mapa üstünde ne kadar dayanır ani durumlarda gelebilecek açılma baskısına... bunun mandarı balon mandarı olacak sonuçta; ucunda bir svivel olacağını tahmin ediyorum... furler frenleme kontrolü sadece aşağıdan (cenova da aşağıdan ama onda 3-4cm kalınlığında krom sabitleniyor)...
https://www.youtube.com/embed/Ip5oW4TZz4Qi=q8gbK5Fmf6zwSGMY
Sedat korsan.. Genoa yi gonderle basmak yetmicek mi? Zaten gideceginiz 5-6 knot… 1-2 gun erken gec varirsiniz. Hafif ruzgarda bu ikiz yelkenler dolup bosalip sinir bozar mi? Gonder en azindan tutar yelkeni belli bi yerde…
Cok hafif havada asimetrik apaz balonu ya da code 0 alip onu apaz balonu gibi kullanmaca?
Gidis pupa seyri.. donus yolunda ruzgarlar nasil pek bilmiyorum, izledim 3-5 youtube videosu ama… Atticus cular su an Bodrumdalar onlari yakala istersen. Zingaro kanali Amerika - Avrupa gecisinde Code 0 kullandilar ve Azorlara dogru bayagi bir orsa seyri yaptilar.
Bence teknede 3. Yelken olacaksa Code 0, daha genis bir kullanim araligi var ki mandardan salarak biraz ust / alt tor / bombe yaparak bir apaz balonu gibi calistirmak mumkun… ( hadi 1 knot yavas gitsin )
Beneteau 46.1 , Code 0 102 m2 , apaz balonu 152 m2.
Bavaria C46 , Code 0 105 m2, apaz balonu 192 m2.
Tek basina 150-190m2 yelkeni handle etmek daha zor mudur?
-
Aldığın karar için Tebrik ederim Sedat Korsanım. Mayıs 2025 de ayakkabıların bırakılacağı iskelede bir kutlama şart o zaman. Yurtdışı çıkış noktasında mı olur yoksa Yalova'da olur mu bilmem ama ufak bir toplaşma yapar uğurlarız seni Sedat Korsanım. Yapılacaklar listesine bir Youtube kanalı, bir drone bir de gopro eklersen tadından yenmez. Darısı başımıza inşallah. ;??^+%%
-
Bence teknede 3. Yelken olacaksa Code 0, daha genis bir kullanim araligi var ki mandardan salarak biraz ust / alt tor / bombe yaparak bir apaz balonu gibi calistirmak mumkun… ( hadi 1 knot yavas gitsin )
Twin-runner solo seyirde downwind seçeneklerini araştırırken gözüme takıldı... Tam o sırada yine Elvström'de benim kızın yeni ana yelkenini yaptırmakta olduğumdan dikkatimi de çekti... Ben bunu eğer havuzluktan aç-kapa yapabileceksem ve mandarını hiç ellemeden tüm geçişte basılı kalabilecekse almak istiyorum... Yani benim şahsi isterler dokümanım tek satır: en iyi down-wind sail olması değil; en "solo" down-wind sail olması...
O manada code-0 da bir seçenek... doğrudan aynı ray üzerine ters tarafa basılacak ikinci cenova da bir seçenek (bende birbirine 180 derece iki ray var baş istralyanın üzerindeki zımbırtıda)...
Orada sadece şeyi bilmiyorum; şu an cenova mandarının ucundaki kilitli mapa ray üzerindeki fırdöndüye takılı, yelkenin mandar köşesindeki halka ise fırdöndünün altındaki ikinci kilitli mapaya takılı (öyle hatırlıyorum sistemi)... Acaba ikiz cenova da aynı bu şekilde mi takılacak, hiç balon mandarını kullanmadan... Öyle yapılacaksa bu iki yelken birlikte indirilip kaldırılacak demektir; halbuki ben gerektiğinde tekini çekip alabileyim istiyorum; yani rüzgar dönerse açık durumdaki rüzgar üstü ikiz yelkenin iskotasını boşlayıp yelkeni de rüzgar altında güç karşılayan yelkene paralel yaslamak mümkün ama bu sürdürülebilir bir seyir şekli değil(dir herhalde)... Balon mandarına takınca da sarmaya kaltığımda mandarı da mı saracağım? gibi bir sorunsal çıkıyor...
Beneteau 46.1 , Code 0 102 m2 , apaz balonu 152 m2.
Bavaria C46 , Code 0 105 m2, apaz balonu 192 m2.
Tek basina 150-190m2 yelkeni handle etmek daha zor mudur?
Bu arada benim tekne 38' olduğu için ölçülerim de o verdiğin değerlerden çok daha küçük olur... Mesela ana yelkeni daha yeni sıfır yaptırdım, sadece 32-m2... Onu yaptırırken cenovam için de teklif almıştım; o da 42-m2 mi 48-m2 miydi neydi...
Bu anlamda bana göre yapılacak bir code-0 da sanmıyorum ki +65m2 olsun... Yine de alanı ne olursa olsun benim mesela bir çorap balonu basmam mümkün olmakla birlikte indirmem çok mümkün görünmüyor... Yani kapatırım çorabı da sonra hem mandarı salıp hem iskotaları toplayıp hem de baş tarafta durup yelkeni güverteye alamam (yani direk dibinden falan yapılır da bir sürü hazırlık gerektirir.. Balonu indiriyorsak bunun sebebinin %90 ihtimalle rüzgarın coşması olacağını düşününce indirme kolaylığı çok önemli benim şartlarımda)...
Neticeten dediğin gibi gönderli bir cenovayla ana yelkeni ayıbacağı yapmak sıfır maliyetli bir çözüm ama bu zaten her teknede olan bir donanım... Buna karşılık karşıya geçmiş kimi okusam illa bir down-wind donanımı olsun deniyor... Anladığım kadarıyla ticaret rüzgarlarının uçması-kaçması değil, kalması meşhur... O kalınca sen de kalıyorsun; sonra arkasından çok da lazım olmayan açılardan güçlü çok hava(lar) geliyor; istediğin hava eserken onu verimli kullanamadığın için de ya kuzeye tırmanan doldrumlara giriyorsun ya da hiç istemediğin, baş edebilmek için mecburen rotadan çıkartacak havaların içine düşüyorsun... Yoksa 3 gün 5 gün geç gitmişim umrumda değil; yalnızlığı çok sevdiğimden tercih bile edebilirim aslında...
Aldığın karar için Tebrik ederim Sedat Korsanım. Mayıs 2025 de ayakkabıların bırakılacağı iskelede bir kutlama şart o zaman. Yurtdışı çıkış noktasında mı olur yoksa Yalova'da olur mu bilmem ama ufak bir toplaşma yapar uğurlarız seni Sedat Korsanım. Yapılacaklar listesine bir Youtube kanalı, bir drone bir de gopro eklersen tadından yenmez. Darısı başımıza inşallah. ;??^+%%
Estağfurullah ya, ayakkabı falan atamam ben, dünya turu yapanlara ayıp en başta !*. bizim proje iki yaz mevsimini uç-uca ekleyip arasını doldurup; şöyle bir üçer hafta gidip gelmek :-[ Youtube işinde daha doğrusu video işinde de çok beceriksizim... tek plan çekebiliyorum ama gerisi traş... Geçen yaz tam 90 gün denizdeydim... Telefonla çektiğim videoları montajlayayım dedim; ilk 30 günü becerebildim, 15 dakikalık saçma sapan bir video çıktı ortaya, içinde çoğunlukla whatsapp'ta millete attığım veya instagram short görüntüleri falan olan... Yapabilenlere büyük saygı duyuyorum, kendilerinden taviz veriyorlar kesinlikle... Benden youtuber olmaz yani o belli oldu :) Olabilen kadarı şu işte:
https://www.youtube.com/embed/xAdAYPwFfg8i=vMBB1fFXzJIbI7Xk
-
Bu arada benim bir problemim var...
Herkes gibi bende de CPlotter dışında 3 tane küçük ekran var... Tridata - wind ve otopilot... Bavaria'nın 2000-2010 arasında kullandığı standart iki kademeli dashboard yerleşimini düşünün; bu üçü alt katta kendilerine ayrılmış yerde... Üstte A65 serisi bir chartplotter ve onun yanında üstte bowthruster kumandasıyla altta Quick zincir kumanda ve sayacı var...
Şimdi ben seyahat hazırlıkları kapsamında bu A65 ekranı yeni tip MFD ekranlardan biriyle (muhtemelen Axiom-9 olur) değiştirmek istiyorum... İstiyorum, çünkü class-B AIS transceiver takacağım ve onu da izleyebileceğim bir ekrana ihtiyacım var (hatta bu şekilde radar da izleyebileceğim eğer takarsam)... Tabi 9" bir MFD'nin sığabilmesi için de üst paneli tamamen boşaltmam lazım... Kullanımına alışabilmek için bunu bu yazdan önce yapayım diyorum...
Benim sistemimin yaşı gereği Nivea mıdır nedir onla değil seatalk ile haberleştiğini düşünüyorum... Aşağıda dolaplarda gördüğüm bir port da bu fikrimi doğruluyor (sarı soket yok, mavi ve siyah soketler var sadece)... AP kontrol ekranının sabit kalması gerektiğine göre yeri garanti olan bu arkadaş dışında wind ve tridata kalıyor geriye...
Çift dümenli teknesi olan korsanlar, tali dümenin (yani teknede gazı kontrol etmeyen ve motor gösterge panelinin olmadığı taraf) önünde de genelde bir ekran olduğundan bu konuya aşina olabilir... Yeni tip i70 ve üzeri multifunction gösterge ekranlarında tridata ve wind verileri arasında geçiş yapılabiliyor mu? ne raymarine global sitesinde ne de turimpeks sitesinde böyle bir bilgi göremedim ama mantıken kapalı hali herhangi bir işleve göre dizayn edilmemiş, bomboş bir ekran olduğu için mutlaka geçiş(ler) yapılabiliyordur diye düşünüyorum... Geçilemiyorsa eğer bu i70' lere niye multifunction diyorlar ki zaten...
Eğer tahmin ettiğim gibi böyle bir geçiş işi mümkünse bendeki wind ve tridata erkanlarıyla vedalaşıp tek bir i70 takacağım; kalan boşluğa da boyutu işlevinin 3 katı olan zincir sayacını monte edersem, bowthuster kumandasını bir köşesine yanlamasına veya çapraz falan koyarak (alışırım bi şekilde öyle kullanmaya) 9" axiom'u üst panele sığdırırım diye düşünüyorum...
-
i70s oldukça gelişmiş bir çok fonksiyonlu kontrol ekranı..
Bağlı olduğu networkte (Eski Seatalk ve SeatalkNG-NMEA200 (veya Nivea!) destekliyor..) ne varsa hepsini ayrı ayrı sayfalardan gösterip kontrol ettirebiliyor..
Hatta eski modellerde olmayan AIS repeater özelliği de var, minik bir radar/ais ekranı gibi hedefleri oradan takip edebiliyorsunuz.
(https://i.ibb.co/VMDfMk1/i70-display.jpg)
(https://d73v3rdaoqh96.cloudfront.net/image/308061165312/image_7eabr2vu3h1dtft84fo028vg5j/PNG-S1200)
-
Selamlar Sedat Kaptan,
Liferaft olarak 8 kisilige tek kisi binmek bence riskli. Yuksek dalgalarda kontrol etmesi zor olabilir. Birde 8 kisilik liferafti suya atmak kolay degil. Bende benzer bir rotayi solo yapmayi dusunuyorum. Sizin maceranizi keyifle okuyacagim.
-
Bağlı olduğu networkte (Eski Seatalk ve SeatalkNG-NMEA200 (veya Nivea!) destekliyor..) ne varsa hepsini ayrı ayrı sayfalardan gösterip kontrol ettirebiliyor..
Tabi NMEA'dır o, Nivea olsa duramazsın :)
Yani özellik olarak 8 satır sayıp sayıp en sonunda "la bunu unuttuk!!!" kabilinden including:wind diye saçma bir kelime kullanmışlar... İnsanda "ya acaba yazmak son anda akıllarına geldi ama koymak hiç akıllarına gelmemiş olabilir mi?" duygusu uyandırıyor >:(
Fiilen kullanan birinden wind ekranı da kesin var duysam çok mutlu olacaktım ama senin paylaştığın broşür resmi de OK, en üstte biri daylight biri night-vision görüntülü WIND ekranı da var (en sevdiğim de o kırmızı ışıklı 3 parça wind+depth+speed ekranı, tam da benim istediğimi yapıp i60'taki iki monitörü birleştirmiş, all-in-one resmen...tek eksik satır o çok gereksiz su sıcaklığı satırı -ki bende su hep 51 santigrad derece zaten 8) )...
USA'de birinde çok temizini buldum; 325$ + 10USD NY teslim... %100 positive feedback bir satıcı (bir kişiyi de kızdırmadın mı be birader, marine parts satıcısı bir de, müşterisi de hep benim gibi kılkuyruk :D )... Tek potansiyel problem "to be shipped with any cable" yazmış... Any cable ne lem?!? HDMi kablosu mu koyacaksın pakete :o Şaka bir yana özellikle used-parts alanların yorumlarına baktım, herkes çok memnun... Sordum ne kablosu koyuyorsun yanına diye... modül tarafı kesin NMEA da diğer ucu ney, cevaba göre bakacağız artık... NMEA-NMEA koyacaksa bende onu karşılayacak çoklu port yok (sanırım), NMEA-2-seatalk kablo da 30-50$ civarında alınabilen bir şey... Alayım sanırım ben bunu...
-
https://www.youtube.com/embed/MGxHrgnk1Ww
-
i70 kurulum aşamasında şöyle bir menü varmış.
(https://i.ibb.co/wKhMKDk/i70.jpg)
Özgür'ün paylaştığı broşürde, kurulum ekranında Power Cruiser seçilmiş sanırım.
https://www.raymarine.com/en-au/download/i70-manuals
-
i70 kurulum aşamasında şöyle bir menü varmış.
Özgür'ün paylaştığı broşürde, kurulum ekranında Power Cruiser seçilmiş sanırım.
https://www.raymarine.com/en-au/download/i70-manuals
okudukça güzel şeyler çıkıyor... auto detection - auto trace orders, collision course alarms, wind-shift alarms... sistemi doğru kurunca istersen gece yat 8 saat uyu gibi bir durum var... ben yap(a)mam tabi de, var yani ;??^+%%
Hatta şimdi hatırladım; geçen aylarda bir youtube kanalında eleman radarı "fırtına oluşumlarını izleyip onlarla kesişen rotalarda da alarm verecek şekilde" konfigüre etmişti... Ya benim tek istediğim ayak parmağımın ucuyla birkaç veriyi döndürüp kontrol ettikten sonra uyumaya devam edebilmek aslında :D
-
Sedat korsan, donus yolu da yapacagin icin Code 0 al gec dediydim. Tek yon gidip ordan da Bora Bora ya devam ediyor olsaydin, downwind donanimi ile cozerdin isi. Bence bir cruiser teknede en iyi yelken donanimi… self tacking jib, furling main ve Code 0. 4. Yelkene gerek yok.
Sonucta gece buyuk yelken birakmicaksin direkte.. nolur ne olmaz. Ayi bacagi bile gitsen ana yelkeni de muhtemelen kapatican. Gonderle basilmis Genoa kalacak, ana yelken ortada fayda olur mu yalpa ya?
Internetten yanlis okumadiysam 12 saat gun isigi olacak Aralik - Ocak aylarinda. 12 saat buyuk yelken / 12 saat genoa… 21-22 gunde gidersin.
-
Adı ne olursa olsun benim için "downwind sail" seçimi seyir performansından çok asıl yelkeni indirmekte, direkten almakta belirleyici olacak...
Code-0 için biraz bakındım aslında Meriç korsan... furler sarılıyken furler iskotasını kilitleyince sarılı halde kalıyor... O pozisyonda mandar sancak kasara vincindeyken (tüm donanım sancakta diyelim) yelkenin kendi iskotasını sancak cenova vinciyle hafifçe gerip bu sırada mandarı da hafif hafif bırakınca sarılı yelken yavaşça katlanarak güverteye kontrollü şekilde indirilebiliriyor... Bunu yapabilirim çünkü halihazırda bir taraftaki cenova vinciyle aynı taraftaki kasara vincine aynı anda kumanda edebiliyorum benim teknede - ki benim teknede kasaraya daha yakın yere iki cenova vinci daha takılacak port var, why knot yani :D Zaten her seferinde sürekli mandar kurcalama durumuna giremeyeceğim için 5. ve 6. vinçleri takma niyetim vardı. Hatta 35'lik kasara vinçlerini oraya takıp yukarı 45'lik vinçler düşünüyorum eğer bunu yapacaksam...
Yani aslına bakarsan şişelerin, varillerin, hatta sargassum denen yosunların bile yaklaşık 2kts süratle katettiği rotayı üstüne +3kts daha koyup 450-500 saatte gtmek bütün amaç... Çok da şeyetmemek lazım; varsın 5 gün geç olsun...