Teknemi ilk aldığımda birlikte gelen benzinli 2.5hp 4S Yamaha'nın her şeyiyle bir sezon boyunca debelendikten sonraki kışı motoru yine bir benzinli ile yenileme araştırmalarımla geçirmiştim. İngiliz forumların birisinde ihtiyar bir denizci elektrikli dıştan takması için "Bugüne kadar tekneye aldığım ve eşimin dırdırlanmadığı hatta takdir ettiği ilk şey!!" diye yazmıştı.. Evreka!! Deniz tecrübe işi.. Ben de hep "old salt" nasihati dinlerim..
Araştırmalarım sonucu kısa şaft Epropulsion Sprit plus aldım.. 3 yıldır ağız tadıyla kullanıyorum.. Bence halen alınabilecek 3 hp muadili benzinli muadili en iyi elektrikli dıştan takma motor.
İk söyleyeceğim, bu elektrikli motorların fiyatları benzinli kuzenlerinin iki katı kadar. Bundan dolayı gözlemlediğim kadarıyla elektrikli motorlar pahalı (ve gereksiz) bir oyuncak olarak algılanıyor ve sadece marinacı "H/H" montlu abilere yönelik olarak pazarlanıyor.. Oysa ki elektrikli motorlar denizde keyifli (!) vakit geçirmeyi seven her denizci için verilen parayı kuruşuna kadar hakediyor.. Çünkü bakım derdi yok.. Çünkü benzin derdi yok.. Çünkü akarı kokarı yok.. Çünkü hafif.. Çünkü kullanması mutfak mikseri kadar kolay.. Çünkü kokusuz.. Çünkü sessiz..
Benim en çok sevdiğim şey sabahları bizimkiler uyurken kahvemi alıp botla kıyı kıyı dolaşmak, yan koylara bakınmak.. Tekneyle giremediğim yerlere burnumu sokmak.. Bir dahaki gelişte nereye demirleyeyim diye daha iyi demir yeri aranmak..Ama sabahın sükunetini bozmadan.. Usul usul..
Bunu elbette kulağınızın dibinde bağıran bir canavarla da (hele hele hava soğutmalı bir 2 hp honda ile) yapabilirsiniz ama yapmak istemiyorsunuz.. Benzinli motorumu stop ettiğimde "oh" diyordum.. Şimdi ise yekeyi çevirip yol verdiğimde hayat keyiflenmeye başlıyor..
İkinci el baktığım eski tip elektrikli motorlarda, motor ile pervane arasında şaft ve dişli takımı olduğundan vınlama yapıyordu.. Yeni modellerde ise direct-drive var yani motor suyun içinde ve pervanenin hemen arkasında.. Seyir halinde tek duyduğunuz botun suda çıkardığı şıpırtı sesi..
Bir diğer husus elektrikli motorların kullanım kolaylığı, tahmin edilebilirliği dolayısıyla güvenlik..
Bu motoru alırken oğlum 8 yaşındaydı.. benzinli bir motoru ne çalıştırması ne de güvenle kullanması mümkün değildi.. Elektrikli motorda güç sınırlaması yapabiliyorsunuz.. İlk başlarda düşük güçte veriyordum kullansın diye.. Artık büyüdü, ona da gerek yok.. Optimistteki yeke deneyiminden dolayı, manevrası benden iyi.. Teknede otur otur şişen ve homudanmaya başlayan bilimum dişi bünyeyi gün içinde kıyıya götürüp getiriyor.. Miço işe yarıyor :
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapBağlantıları görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapAşağıdaki videodaki Alman abi benim aldığım modelin incelemesini bir Alman olmanın "hakkını vererek" yapmıştı.. İnternette bulabileceğiniz üreticinin yaptığı videolar dahil, bu model üzerine açık ara en kaliteli ve detaylı kullanıcı incelemesi diyebilirim..
Bu video da Fair Isle'ın Venedik'te bahsettiğim modelin ilk deneme seyri ve yorumları..
Teknede yaşayan bir çift olrak, şarj işini de üreticinin ekstra olarak sattığı adaptör ile aküden besleyerek, güneş panelleri ile hallediyorlar..
&t=2s
Ben şarjı halen 220V AC adaptörü ile pontonda yapıyorum.. Önümüzdeki zamanda sair işler fırsat verdiğinde Victron'un voltajı ayarlanabilir DC-DC boost 24/48V Orion ile bataryanın şarjını teknede doğrudan aküler üzerinden yapmayı planlıyorum..
Bu arada benim teknede temel şarj kaynağı güneş panelleri.. Dolayısıyla teknede tüketim ve taleplerimiz mahdut ve mazbut.. Kahve suyu ketılda değil, ocakta kaynıyor.. Yemek mikrodalgada değil, ocakta pişiyor.. Şaçlar fönle değil, meltemle kuruyor, vs. vs..
Plus modelinde batarya paket (pouch) tipi LiFePO4 hücrelerden oluşuyor.. Bataryann ömrü dolduğunda, içindeki hücreler Türkiye'de bu işi yapan elektronikçilerde rahatça değiştirilebilir..
Bu modelde batarya 48V DC/1300W. 48V olması özellikle önemli çünkü, akü standardı 12V olduğu için, 4 aküyü seri bağlayarak oluşturulacak farklı bir güç kaynağıyla motoru dışarıdan beslemek mümkün..
3.70m şişme botta, 2 yetişkin tapa gaz (1000W) ile batarya 50 dk. dayanıyor.. Ama bizim standart kullanımımız hep koy içi ve 500W altında.. Bu da ortalama 3.5- 4 saatlik kullanım, 4-5 mil/saat hız ve 15 mil yol demek.. Fazlasıyla yetiyor..
Motor bölümü (10Kg) ve batarya (9 Kg) olarak iki parçadan oluşuyor.. Taşıması, tekneden bota, bottan tekneye aktarması ölüm değil ama aklımda güvenli ve basit bir palanga sistemi var.. Batarya batmıyor, yüzüyor.. Kazayla elimden kaysa, dipten çıkarmak zorunda olmadığımı bilmek iyi..
3 yıldır sezon sonunda tuzunu yıkayıp silmek, sağını solunu WD40'lamak ve keyfekeder greslemek dışında hiçbir bakım yapmadım.. Devamlı suda olmadığı için tutya değişimi, kekomoz temizliği vs. gerek olmadı.. Motor halihazırda Türkiye'de satılmakta olduğu için Türkiye'de devamlı alışveriş yaptığım bir mağaza üzerinden ve onların güvenli aracılığıyla aldım, ama alırken sanki yurtdışından alıp getirmiş ve herhangi bir sorunda kendi başımın çaresine yine yurtdışında bakacağımı düşünerek aldım.. 3 yıldır bu görüşüm değişmedi
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap Özetle, teknemde beni/teknemi "cool" gösterecek süpper püpper, elektronik gizmolar yok.. Ne gökkuşağı bir chartplotter.. Ne rüzgara göre rota tutabilen son teknoloji bir elektro-dümenci.. Ne de rüzgarın direk tepesinde kaç bf estiğini bilebileceğim bir anemometre ekranı..
Elektrikli dıştan takma lüks mü? Benim için değil..