Fuarın "küçük yelkenli tekne" eksikliğini kısmen giderelim. Ama bu rakamlarla bu tekneler bu ülke amatör denizcilerince alınır mı emin olamadım. 120 bin euro fiyatı duyan gidip aynı rakama biraz yaş almış 35 ft üstü tekne alır. Tabii marina fiyatları nedeniyle de sürdüremez olur kısa zaman sonra.
Bunlardan birini yurt dışından alsanız bile getirme maliyeti, gümrüğü, vergisi ile birlikte "bir tekne kendime, bir tekne devlete"ye dönüşür.
Marinaların fiyat politikası da büyük tekne alımı için teşvik gibi. Fiyat alt sınırı 30 metrekare tekneden başlıyor. Bu en küçük teknenin 31-32 ft olması demek. 20-22 ft tekne de bağlasanız 32 ft tekne parası ödemeniz demek.
Kabul edilir değil.
Yurt dışında imal edilen küçük teknelerin iç mimarisi ve arma donanımı da hayranlık verici.
Yine, yeniden not edeyim. Amatör denizciliğin motoru, itici gücü küçük yelkenli teknelerdir. Yelken kürek tekneleridir. Ülkemizde siparişle yapılan (içinizden geldiği anda bir firma parkından, showroom'undan tekne alıp ertesi gün denize açılamazsıniz) küçük teknelerde bu arma donanımı ve iç mimari olmaması üzücü gerçekten de. Egeyat firması 22 ft teknede bir yenilik yaptı, motoru içeri havuzluğa aldı ama yelken seyrinde ve limanda motoru sudan kesecek düzenek yapmadı. Ağırlığını da 6 hp motora göre ayarlamayı düşünmedi. Elektrikli motorlarla ilgili ise hiçbir şey düşünmemiş olmaları muhtemeldir. Bahadır Eği'nin bir başına uğraşması da "Don Kişotluk" sınırlarını zorlayıp işletme haline gelemedi maalesef... "Bahadır Eği Ultimate" diye youtube videolarını ararsanız tasarladığı yelkenliyi görebilirsiniz..