Olcay Korsanım,
İlk önce, pasın (demirin oksitlenmesinin) sacın hayatının doğal bir akışı olduğunu söylemekle başlayayım..
Demir+nem+olsijen => pas
Herhangi birini denklemden çıkarmayı başarabilirseniz, pastan sonsuza kadar kurtulursunuz diyor bilim.. Burada anahtar kelime “başarabilitseniz”
Dövüş Kulübü filmindeki repliğin tercümesi “Yeterince uzun bir zaman aralığında, herkes için hayatta kalma oranı sıfıra düşer” gibi bitşeydi.,
Sac da yeterince uzun bir sürede, oksitkenip yok oluyor..
Sac teknelerimiz de..
Mühendisliğin bize armağan ettiği tüm önlemler, bu doğal akışı mümkün olduğunca geciktirmek üzerine..
Endüstriyel Raspa:
Kum raspası, sacın koruma işlemininde en gelişmiş yöntem, ama bizim gibi amatör ve kendi işini kotarmaya çalışan teknecilerin erişimine ve kirliliği nedeniyle tahammülüne çok uzak.. Daha çok ilk üretmde levha temizliğinde ve mil oluşmasını engellemek için kullanılıyor..
İkinci yöntem, sulu/buzlu raspa.. Daha ucuz, çok daha az kirletici.. Türkiye’de erişimi çok daha kolay, çekek yerlerinde dışarıdan hizmet şeklinde uygulatabiliyorsunuz.. Zehirli raspası için kullanıldığını gördüm, defalarca izledim, ana ben kullanmadım..
Bunlar geniş yüzeyler için..
Amatör Raspası:
Daha lokal işler için, el aletleri kullanıyoruz.. Basit bir pas çekicinden elektrikli el aletlerine kadar..
Denediklerimden ve vazgeçtiklerimden bahsedeyim: Canavara veya avuç taşlamaya takılmış diskler, türlü tel fırçalar.. Bunlar iç piyasada kolayca ulaşılabilen malzemeler. Ana kapalı alanlarda çok çapak atıyor, çok tozutuyor.. Çapak gidip bir yerlerde tekrar pas yapmaya başlıyor, toz her yere giriyor.. Ve özellikle fırça metali parlatıyor, tekrar zımpara veya diskle diş açnak getekiyor.. (Özellikle tel fırçayı koruma gözlüksüz asla kullanmayın.. Uçan iğnelere dikkat!)
Raspada benim kullandığım ve tavsiye edeceğim raspa çekici ile kaba pası almak, elektrikli süpürge ile cürufu temizlemek ve devamında matkap motoruna taktığım özel kauçuk bir diskle nihai raspayı yapmak.. bu diski hollanda’da tercoo diye bir firma üretiyor.. Matkap motorunun mandrenine takılabiken tekli, ikili, üçlü ve sadece kendi makinesine takılabiken sekizli diskli çeşitleri var.. Tozutmuyor, sanki pnömatik raspa (air needle) gibi kırıntı (chiiping) üretiyor.. Ve en önemlisi, zımpara, taşlama veya tel fırça gibi yüzeyi parlatmıyor ve boyanın yapışması için kum raspası gibi metale diş açıyor.. Pnömatik raspa ile kıyaslanamayacak ölçüde çok daha sessiz.. Pontonda konu komşu ile veya çekek yerinde etrafla sorun olmuyor.. İç pyasada satan artık yok.. 27Eur’luk yurtdışından sipariş sınırı ile kolaylıklar.. Ya da yurtdışından gelen bir dosta rica edeceksiniz.. Ben ince işler için tekli, biraz daha geniş yüzeylerde üçlü diski kullanıyorum.
Özetle, her nerede tamirat yapacaksanız, yüzeyi sıfıra kadar raspalamadan, yüzeyde eski boya/yağ/kir/toz ve pastan tamanen kurtulmadan ve metale diş açmadan yapacağınız boya, uzun ömürlü olmuyor..
Boya öncesi Temizlik:
Raspayı bitirdikten sonra, elektrik süpürgesi ile tüm tozu ve kırıntıyı tekrar emiyorum.. Dikey yüzeyde Aseton veya tiner ve temiz bir boya fırçası ile yıkıyor, yatayda ise asetonlu bezle siliyorum..
Boya:
Bekletmeden bir kat astar, birbkat kalın ara kat ve iki kat üst boyasını yapıyorum.. Alkid veya epoksi tercihinize kalmış.. Eğer raspama güveniyorsam epoksi boya, güvenmiyorsam alkid veya enamel kullanıyorum, ki ilk pası veya boya kabarmasını gördüğümde tekrar acımadan girişebileyim.. İlk yaptığım kimi iptidai boya hala dayanıyor, iki sene önceki özenerek yaptığım boya koyvermiş bir yerinden.. Deneysel devam ediyorum.. Henüz mutlak doğruyu ve markayı bulanadım.. Çok övülen ve Türkiye’de idistribütörü olan Amerikan menşeili bir matka var, ama endüstriyel ve toptan satıış yapıyorlar ve sattıkları ürünler benim istedikletim değil ne yszık ki.. Bir gün getirmeye karar verirkerse, buradan paylaşırım. Bir ihtimal de uzakyol güverteci tanıdıklata rica edeceğim.. Zehirli ile mutlu ilişkimi sonsuza kadar bitirecek yeni bir planım var., Belki hem bu boyaları, hem de
karina boyasını beraber getirtebilirim.. Bakalım.. Üçüncü dünya ülkelerinde hayaller hiç bitmez..
Bu arada, pası gördüğünüzde ne kadar çabuk müdahale ederseniz, iş o kadar büyümeden, yayılmadan ve çabuk bitiyor.. Sac tekne sahibi olmak demek, plastik tekneciler demir yerinde ellerinde kadeh ile takılırken, bizim boya kabı ve fırça ile dolaşmamız demek.. bugün güvertede bir nokta, yarın sintinede..
Pas dönüştürücü:
El alet işlemeyen bir yerde, bölgeyi temizleyebildiğim kadar temizleyip, pas dönüştürücüyü fırça ile yediriyorum astar olarak..
Uzun ömürlü olmasa da, pası demir fosfat haline getirip pasifleştiriyor ve boya altında çalışmasını kısmen önlüyor.. Kalıcı ve uzun önürlü bir çözüm değil ama dediğim gibi.. O kısımda tek çare.. Üzerine de boyayı yapıyorum..
Würth veya polisanın pas dönüştürücüsünü kullanıyorum.. Bunlar süt gibi bir sıvı ve kabası alınmış pasın üzerine vurduğunuzda, sacı siyah mat bir hale getiriyor.. Yerli marin bir markanın daha ürünü var.. Pas kırıcı diye satıyorlar.. Kalın ve seffaf sarı zamk gibi bir sıvı.. Yaptığım uygulanalarda hoşuma gitmedi.. Pasın rengi değişmedi.. Sanki paslı yüzeyi şeffaf vernikle boyamışım gibi kaldı.. Kimyasal olarak pası pasifleştirdi mi, bilmiyorum.. Dediğim gibi..Sanki pas üzerine şeffaf vernik yapmışım gibi.. Ve parlak bir vernik gibi olduğu için, arakatı sürerken, diş açmak için tekrat zımpara yapmak gerekiyor., Boya tutunabiilsin diye 80 kum kullanmak için de bu pas kırıcıyı kalın ve iki kat atmak gerekiyor., Tekrat kazıyacaksam gereksiz kalın bir malzeme.. Ufak bir alanda bu yaz denedim.. Şişesinde öylece bıraktım.. Raspaya harcadığım emeği, çöpe atmak istenedim.. Bu marka ile bugüne kadar sayısız saçmasapan sorun yaşadım..Zehirlisinden epoksisine hep yerli ve marin diye bir kere daha diyerek şans verdim ama artık bıktım.. Günün birinde büyün bu sorunları toplayıp yazarım..
Kimyasal raspa (etch-prime):
Eğer temizleyeceğim kısım sıvıyı tutabilecek bir formdaysa, misal sintinede stringerlerin birleştiği köşede ama üzerinde mobilya olan, bu sefer boyayı kazıyıp etchpriming denen kimyasal temizlik ile asit iile pası alıp metale iniyordum.. Bunun için birçok asit var ama kullanımları zor.. Benim fosforik asit ile seyrektilmiş bir reçetem var.. Teknede akıl defterimde yazılı.. Gittiğimde unutmazsam yazarım.. (Nejat Korsan da vakti zamanında paslanmaz zinciri temizlemek için bir oksalit asit reçetesi vermilşti. Bu da aynı mantıkta kimyasal temizlik)
Ama geçtiğimiz kış, sirke vs gibi daha uysal ve evde bulunan asitlerle ne yapabilirim diye bakınırken aşağıdaki bu videoyu buldum..
Bu da aslında Evaporust diye satılan ve ulaşmımı bu ülkedeki biz fanilere yine yassak! olan ticari bir ürünün, ev üretimi versyonu gibi birşey.. Türkçesini bilmiyorum ama Chelation denen kimyasal bir mekanizma ile çalışıyor.. Kimya mühendisi bir korsan, belki işleyişini daha detaylı anlatır..
Henüz ben denemedim, ama sanıyorum bundan sonra bu karışımı kullanacağım.. Sitrik asit+sodyum karbonat/bikarbonat ile evde yapabileceğimiz çok düşük asitlikte suyla seyreltilmişbbir sıvı.. Kullanması kolay, deri teması, yakması, buharı sorun olmuyor, ve uzun sürelerde bile metali çok yemiyor diyor kanal sahibi.. Oranlar kanalında paylaşılmış:
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapUzun süredir bir tane kıç kabindeki kuyu bir de salmanın ikuyusunun içindeki pası nasıl temizleyeceğimi düşünüyordum ve güçlü asitlerle oynaşmak gözümde büyüyordu.. Bu videoda bahsedilen reçetenin işimi göreceğini umuyorum.. Göreceğiz..
Son olarak, eğer bir yerde hafif bir pas lekesi varsa ve yandaki tekneye ayıp olmasın, bugünlük vaziyeti kurtaralım dediğiniz durumlarda, pas akıntısının üzerine dökeceğiniz
Sıvılar satılıyot marin mağazalarda (ki bınlar da seyreltilmiş asitler).. İlk fırsattaki mutlu raspanıza kadar, durumu idare ediyor, lekeleri çıkarıyor..
Pas, teknemizin kınası..
Kınalı kuzunuzla, mutlu raspalar
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapKolay gelsin..