0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    A.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #15 : Temmuz 18, 2009, 08:32:00 »
İstanbuldan Egeye bir geziye çıktım. Bu demir meselesi beni yaktı bu yolculukta. Tekne, şu anda Göçekte karada. Buraya kadar, Knidosta, Akturda demir tutmadı. Fakat göçekte, Bedri Rahmi koyunda gece çıkan fırtınaya kadar rahattık. Ama fırtına bizi söktü yerimizden. Acele motoru çalıştırıp kıyıdan kaçalım derken boşta kalan koltuk halatı pervaneye dolandı ve hasara yol açtı. Şimdi, "amatör denizci el kitabında" 5 numara ile gösterilen "Bruce" tipi çapamı, buralarda %90 teknede gördüğüm 2 numarada gösterilen "pulluk" tipi çapa ile değiştirmeyi ve koltuk halatı olarak yüzen halat almayı düşünüyorum.
Bu konuda tecrübeli olanlar ne der acaba?
Herkese saygı, sevgi...
Ahmet Semiz
S/Y VANDA   


*

    O. B.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #16 : Temmuz 18, 2009, 10:10:20 »
İlk yazımda suyun kaldırma kuvvetinin ihmal edilebilir olduğunu yazmıştım. Bu varsayım yalnızca çelik için geçerlidir. Eğer tonoz yapacak ve beton blok kullanacaksak betonun özgül ağırlığı yaklaşık 2500kg/m3 (çeliğin 7850 kg/m3) olduğu için suyun kaldırma kuvvetini ihmal edemeyiz. Bu durumda beton ağırlık için hesaplama ile bulduğumuz ağırlığın yaklaşık iki katını kullanmak gerekli. Örneğin 2500 kg ağırlık kullanacağız diyelim. Bu ağırlık 1 m3 beton demektir. Bunu suya attığımızda 1 m3 su 1000 kg olduğu için aslında ağırlığı 2500-1000=1500 kg'a düşecektir.
"Suya batan bir cisim batan kısmın hacmine eşit hacimdeki suyun ağırlığınca yukarı kaldırılır"
Arşimet.


*

    O. B.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #17 : Temmuz 18, 2009, 10:15:41 »
Benim yazıda anlamadığım husus şu : Adam üç çıpayı birleştiriyor ve sonra teknenin bir iskele bir de sancak koçboynuzlarına bağlantı yapıyor. Bu bağlantıları nasıl yaptığını kafamda canlandıramıyorum.
MErem korsana katılıyorum. Adam akıllı. Zira internette gördüğüm kadaruyla bu iş için bir de patent almış.


*

    M. G.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #18 : Temmuz 18, 2009, 10:28:41 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İstanbuldan Egeye bir geziye çıktım. Bu demir meselesi beni yaktı bu yolculukta. Tekne, şu anda Göçekte karada. Buraya kadar, Knidosta, Akturda demir tutmadı. Fakat göçekte, Bedri Rahmi koyunda gece çıkan fırtınaya kadar rahattık. Ama fırtına bizi söktü yerimizden. Acele motoru çalıştırıp kıyıdan kaçalım derken boşta kalan koltuk halatı pervaneye dolandı ve hasara yol açtı. Şimdi, "amatör denizci el kitabında" 5 numara ile gösterilen "Bruce" tipi çapamı, buralarda %90 teknede gördüğüm 2 numarada gösterilen "pulluk" tipi çapa ile değiştirmeyi ve koltuk halatı olarak yüzen halat almayı düşünüyorum.
Bu konuda tecrübeli olanlar ne der acaba?
Herkese saygı, sevgi...
Ahmet Semiz
S/Y VANDA   

Bence zinciriniz ve kalomanız azdı. yüzer halat tabi her zaman avantaj. bruce çapanın daha iyi tutmasını beklerim ben. aslında hepsi tutar ama zincir ve kaloma yeterli olmalı.

Biraz baktım bruce için çok iyi konuşulmamış:
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

iyi bir test ve karşılaştırma yapmışlar yukardaki adreste.
« Son Düzenleme: Temmuz 18, 2009, 10:35:45 Gönderen: Mehmet Göktürk »


*

    M. E.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #19 : Temmuz 18, 2009, 10:43:46 »
Orhan Korsan,
sağdan ve soldan gelen çapaları direkt tekneye bağlamıyor. hepsini tek bir kilide onu da beton bloğa bağlıyor.

The bridle consisted of one 1/2" line from the starboard bow fastened to the three anchor rodes with a rolling hitch. The three anchor rodes were fastened to a cleat on the port bow and safe-teed to a central cleat on the deck. That meant that the left side of the bridle consisted of three anchor rodes and the right side of the bridle consisted of a single 1/2" line. The length of the bridle sides were about sixteen feet, or the beam of my boat.

Amaç salınımı azaltmak...

Sizing up the situation I determined that a good star mooring assembled from anchors was the solution. This mooring type is well known in commercial circles and is described in the Society of Naval Architects and Marine Engineers (SNAME) literature. The dredged bottom of the creek was not conducive to reliable holding; therefore, lots of scope was called for. Excessive scope has the very negative problems of allowing too much swing and exacerbating any tendency to sail on the anchor, not something you want to do, especially in a very close area. Many modern boats, especially fin-keel, spade rudder, dinghy underbody configurations are notorious for anchor sailing.

anchor sailing ile kast ettiği, sadece önden tek bir demir attığında, zaten çok dar olan koy içinde, teknenin sağa sola gidip çapariz vermemesi, daha önemlisi, öndeki ana demirin taramaması. Rüzgarın 120 knot olduğunu hatırlamak lazım. 38 knotta, Serifos'ta geçen sene demirde geçirdiğimiz bir gece, kuru direk teknenin 15 derece yan yattığını düşününce, ne demek istediğini çok iyi anlıyorum.

Bir de teknenin katamaran olduğunu hatırlayalım. Katamaranlar, eğer önden gelen demir zinciri orta hattan sabitlenirse, inanılmaz geziniyor. Katamarancılar bosa kancalarını tam ortaya koyup her iki tekne burnundan alırlar, bu sayede gezinme azalır.

Bizim tip teknelerde dümeni orta hatta sabitlemek bu gezinmeyi (benim çıkarımım anchor-sailing'i) çok azaltıyor.

Ahmet Korsan,
öncelikle geçmş olsun. taramayacak demir yoktur ))
ama sadece iki kritere bakarak, değerlendirme yapmak eksik olur sanıyorum.
Bruce genelde bizim sularda kullanılan bir çapa değil, o konuda haklısınız. Danforth lar veya pulluklar daha sık, son dönemde Ultra çapa yaygınlaşıyor. Ama hepsinin kendine göre avantaj dezavantajları var. Her zeminde her havada tutacak bir çapa henüz yapılmadı diye konuya bir nokta koyup...

Belki sizin durumunuzda değil, sakın onu ima ettiğimizi düşünmeyin lütfen ama, tarama sorunlarının büyük kısmı yanlış demir seçiminden değil ama ksa kaloma veya yanlış zemin seçiminden kaynaklanıyor.
Yukardaki örnekte adamcağız da koya girdiktn sonra zeminin demir atmaya elverişli olmadığı durumda, böyle bir düzenek yapmayacağını, sahildeki iskelelerden veya tonozlardan uzun koltuk alacağını belirtmiş.

Yüzen halatlara gelince, sudan hafif olarak kullanılabilecek geçerli yüzen halat mazlzemesi polipropilen.  Sahilden koltuk almak için ideal. Bundan uzun bir tane bulundurmak, sahile yüzerek halatın taşınmasını cidden çok kolaylaştırıyor. Şİmdilerde bu işi gören tambura sarılmış perlonlar da mevcut, kullanılabilir. Manevra sürelerini kısaltıyor, ama rüzgarda ses yapıyor vs, dezavantajları yok değil. Biz pek kullanmıyoruz.

İskelelere verdiğimiz koltuk halatlarını ve açmazları ise polyesterden 3 kollu olmasını tercih ediyruz. Polyester yüzen bir halat değil. Batıyor ama malzeme olarak polipropilen den daha dayanıklı, daha zor eskiyor.

Halatın pervaneye sarılması, herkesin başına gelen nahoş bir tecrübe. Hele de fırtınalı bir havada, hele de gece... Tekrar geçmiş olsun. Ama halatınız yüzüyor da olsaydı, yine de takılabilirdi. Yüzen halat koymakla, belki ileri giden teknenin pervanesine dolanmayı bir nebze engel olmak mümkün ama tornistanda halat yüzse de, yüzmese de takılıyor mendebur... ))

Selametle

*

    A. Ç.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #20 : Temmuz 18, 2009, 11:05:51 »
Yabancı makalede belirtilen sistem demirlemeden daha çok tonoz atma sistemidir. İki veya üç demiri ortada bir yerde bir ağırlıkla eşit asçılarla atıyorsunuz. Ortadaki ağırlık demirlerin değişik açılara çekmesi nedeni ile zaten yukarı kalkamıyor. O ağırlıktan da bir halat veyya zincir alıp tekneye bağlıyorsunuz. Makalede de anlatıldığı gibi ağırlık fırtınada yine de kalkmış. Aynı sistem üç demiri tek nokada birleştirip o noktadan zincir veya halat alınarak da yapılabilir. Türkiye'de bu büyüklükte fırıtna olmadığına göre (olsa bile, sığınılabilecek bir çok kuytu yer olduğıuna göre)  gereksiz sayılır.  Tekneleri fırtınada rüzgardan çok dalga etkiler. Çok yüksek rüzgar da etkiler ama bizde bu büyüklükte rüzgar olmuyor.


Ahmet Semiz'in karşılaştığı durum hepimizin karşılaşabileceği bir durum. Usulüne uygun inşa edilmiş (markalı demirler) iyi demirlerdir. Yalnız bazı demirler bazı zeminlerde diğerine göre daha iyi tutunur. Bu nedenle teknede her zaman iki değişik tipte demir taşımak gerekir. Seçim büyük ölçüde kişiseldir. Amaç birinin tutmadığı durumda diğerini kullanmak veya gerekirse ikisini de kullanmaktır. İki demir zincirleri birbiri ile 45 -90 derece açı yapılacak şekilde atılırsa tekne rüzgarda daha az salınır (daha az döner). Aşırı rüzgarda ve dalgada demirlerden birine veya diğerine daha çok yük bineceği için açının dar tutulması yararlı olabilir ama koyda teknenin fazla gezinmesini engellemek için açıyı büyük tutkmak gerekir.
İkinci demir için şimdiki tercihim admiralty demir. Hemen tüm demirlerin zor tutunduğu kayalık ve çimen zeminde en iyi tutunmayı bu sağlıyor. Tırnakları küçük olduğu için sert havada kum zeminde zaman içinde biraz tarayabilir ve teknede muhafazası da pek kolay değil. 

Tek yönden sabit esen rüzgarda açının dar olmasında yarar var.  Çok sert bir havada ben İki demiri uç uca ekleyip kullanmıştım. Brinci demiri bıraktıktan sonra ikinciyi de atıyorsunuz böylece uç uca geliyorlar. Tek yönden rüzgar geldiği için çok kuvvetli bir tutunma oluşuyor ikinci demir ilk atılan demirin su altında tam yatay çekilmesini sağlıyor. Bu şekilde  8-9 kuvvet bir havada tekne hiç kımıldamadan 24 saate yakın olduğu yerde kaldı.


« Son Düzenleme: Temmuz 18, 2009, 11:08:43 Gönderen: Ahmet Çelenoğlu »
*

    O. B.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #21 : Temmuz 18, 2009, 13:36:03 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

The bridle consisted of one 1/2" line from the starboard bow fastened to the three anchor rodes with a rolling hitch.
The three anchor rodes were fastened to a cleat on the port bow and safe-teed to a central cleat on the deck. That meant that the left side of the bridle consisted of three anchor rodes and the right side of the bridle consisted of a single 1/2" line. The length of the bridle sides were about sixteen feet, or the beam of my boat.

Benim anlamadığım kısım burası. İlk cümlede yarım parmak halatı sancak tarafından üç demir halatına bağladım diyor. İkinci cümlede üç demir halatı iskele koç boynuzuna bağlı diyor.
Burada bridle dediği nasıl bir şey ve tekneye bağlantıları nasıl?

Bu sistem tonoz sistemine benzese de tonoz değil çünkü adamın kullandığı ağırlık 50-60 pound yani 25-30 kg. Büyükçe el ile kaldırılan bir kaya bu işi görecek demektir. Bu ağırlığın görevi, anladığım kadarıyla,  tekneyi taşımaktan ziyade sistemi yerinde tutmak.
« Son Düzenleme: Temmuz 18, 2009, 14:01:44 Gönderen: Orhan Barut »
*

    M. M.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #22 : Temmuz 19, 2009, 00:23:44 »

           SAYIN
                   KORSANLAR

             Yazılarınızı dikkat ile okudum ancak bazı yanlışlar varki bunların bana gore en büyük olanı yüzer halatı demir halatı olarak seçmek gibi geldi nedenmi .
              Biz demiri dibe yatırmak için bir miktar zincir kullanıyorsak ki aksini düşünemiyorum,
 yüzer halat şamandra gibi demiri kaldırmayacakmı   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapResimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap?  Pekiii o zaman nasıl demir TUTACAK...

              Bana kalırsa demire yüksek havalar için KARAMURSALA vuralım .

              Nasıl mı ?
              RÜZGARA KARŞI
              Aralarında 120 derecelik iki demir atalım ,her ikisinede yeterince kalama verelim ,ve belirli bir yerden sonra iki demirin yükünü esnek ve dayanıklı bir halat yardımı ile  teknemizin baş bodoslamasını (yada baş koç boynuzuna)  arma edelim .

               Birde ADMİRALDİ -BRUCE   demirlerinden teknenize uygun ağırlıkta olanlarını seçtinizmi  korkmayın tekneniz tonozlar

               BURUCE çıpa 1970 li yıllarda petrol platformları için geiştirilmiş gömüldüğü zeminde taramadan 360 derece döne bilen tek çıpadır. kayalık zeminlerde memesindeki mapadan ince alıp demir şamandırası atarsanız demir kaybınız olmaz.

                             ...NETA PURUVA...
*

    M. E.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #23 : Temmuz 19, 2009, 01:19:48 »
Evet Orhan Korsan,
aynen öyle. yani o beton bloğu demirler taramasın diye ağırlık olarak kullanıyor. nitekim yüklendiğinde sadece yerden havalanıyor ama hiç su yüzeyine gelmiyor.
şimdi bu bloktan çıkan ipi, tekne katamaran olduğu için tek bir yerden almıyor. katamaranlarda böyle bir husus var, bir kasayı sancak bir diğerini iskeledeki tekne pruvasına bağlıyor ki, tekne gezinmesin. yoksa anchor sailing dediği gezinme katamaranlarda çok fazla.
şimdi benimm anladığım kadarıyla bu tarz örümcek ağı gibi bir tonoz sistemi yapmasının sebebi, muhtemel girdiği yer (neredeyse sadece tek bir 32 feeti alacak büyüklükte), sağdan ve soldan gelecek rüzgarlara dayanmak ve uzun kaloma verecek yer olamaması.
sağında solunda boşluk olsa daha uzun kaloma vereceğini söylüyor zaten.
taramama sebepleriden birisi de üç demirin de zincir-halat kombinasyonu olup, esneme kapasitelerinin çok fazla oluşu sanıyorum.

Mümtaz Korsan'a katılıyorum ama nerede "demir halatını yüzen yapın mutlaka" dedik ben bilemedim. Yüzen halattan Ahmet Korsan bahsetti, ben de kendi tecrübelerimden sahile uzun koltuk halatı için tercih ettiğimiz bir halat olduğunu söyledim.Pervaneye takılma ile ilgili geçti... yoksa kimse burada tonoz halatını yüzen yapın demedi sanıyorum... Tabi ki de onu dibe sermeye çalışıyoruz.
Admiralti ya da bizdeki isimle balıkçı demirleri ciddden sağlam, güneyde çok işe yarayan demirler. O kesin, yoksa o kadar gulet-trhandil kaptanı boşuna teknelerine süs diye asmazlardı. Ama bizim tip yelkenli teknelerde yer darlığından popüler olamıyorlar bir türlü. Bir de diğer demirlere göre aynı tutunma kapasitesi için, daha ağır olmaları gerekliliği ve dolayısıyla daha uzun zincir döşeme zorunluluğunu ortaya çıkartıyor ki yine yer darlığından dolayı bu tip teknelerde pek yaygın değil. Taş kayalık zeminlerde çok iyi sonuç veriyor.
*

    A. Ç.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #24 : Temmuz 19, 2009, 09:08:40 »
"Demir halatı batan halat, koltuk halatı yüzen halatan yapılmalıdır." diyen genel bir kaide vardır. Burada amaç koltuk halatlarının (özellikle akdeniz usulü bağlanmada) yüzerek veya bot ile çekerek götürülürken kolaylık sağlaması amaçlıdır. Ayrıca yüzer halat su üstünde göründüğü için diğer teknelere çapariz vermez. Demir halatının batar olmasının sebebi ise demirlendiğinde su altında kalmasıdır. Yani rüzgar veya dalga yüzünden tekne salındıkça yüzmez ve demirli olduğunuzu gören teknelere çapariz vermez. Demirlemede batan halatın ağırlığından fayda ummamak gerekir.

Gerekirse birbirlerinin yerine kullanılabilirler ama koltuk almanın ne kadar zor oduğunu veya demirlediğinizde teknenin pruvasında yüzenb halat görebileceğinizi unutmayın.

Admiralti demir için önerilen ağırlık diğer demirlere göre en az %20 fazla olması yönündedir. Tırnaklar kükük olduğu için kumda ve çamurda tutunması azdır. Aynı ağırlıkta bir admiralti demir çakılda, kayada ve çimende diğerlerine göre daha iyi iş görür.
*

    s.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #25 : Temmuz 19, 2009, 11:11:51 »
Amma karışık yaaaa...
Uzun yıllardır çözemediğim sorunumu belki bu kadar çok demirleme uzmanı bir araya gelmişken çözdürttürebilirim:

Tekne ölçüleri 2.42x7.95
Su hattı boyu 7.50
Karina dümdüz
750 kg tekne ağırlığı+790 kg balast suyu ağırlığı+ 400 kg personel ve ıvır zıvır  = yaklaşık 2000 kg
Borda yüksekliği yaklaşık 100 cm
Yani bir macgregor26x
Irgat yok, tayfa var Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Ultra çapaya falan da para  yok.
Galvaniz çapa alınabilir, zincir ve halat mebzul miktarda var.

Hadi demirleyin bakalım.........

Bilmeceyi çözemeyenin kayığına nerede görülürse bordalanacaktır. Çapanız sağlam olsun.
*

    O. B.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #26 : Temmuz 19, 2009, 11:48:51 »
MErem korsan teşekkürler. Şimdi olay anlaşılmıştır. Ben katamaran olmasının sonuçlarını bilmediğim için kavramakta güçlük çekiyormuşum.
3 demir kullanmasının nedenlerinin en önemlisi kasırgada rüzgar yönünün bilinmeyişi sanırım. Yazısının bir yerinde kasırga gözü tam üstlerinden geçerken oluşacak rüzgarların her yönden gelebileceğini söylüyor.
*

    O. B.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #27 : Temmuz 19, 2009, 12:33:21 »
Esat korsan,

Kaç havaya göre hesap yapacaksın? Kaç metre ve kaç kalibre zincirin var veya istiyorsun? Demirin kaç kg(demirin yoksa kol gücü ile kaç kg kaldırabilirsin Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap)?
*

    M. M.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #28 : Temmuz 19, 2009, 12:50:00 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İstanbuldan Egeye bir geziye çıktım. Bu demir meselesi beni yaktı bu yolculukta. Tekne, şu anda Göçekte karada. Buraya kadar, Knidosta, Akturda demir tutmadı. Fakat göçekte, Bedri Rahmi koyunda gece çıkan fırtınaya kadar rahattık. Ama fırtına bizi söktü yerimizden. Acele motoru çalıştırıp kıyıdan kaçalım derken boşta kalan koltuk halatı pervaneye dolandı ve hasara yol açtı. Şimdi, "amatör denizci el kitabında" 5 numara ile gösterilen "Bruce" tipi çapamı, buralarda %90 teknede gördüğüm 2 numarada gösterilen "pulluk" tipi çapa ile değiştirmeyi ve koltuk halatı olarak yüzen halat almayı düşünüyorum.
Bu konuda tecrübeli olanlar ne der acaba?
Herkese saygı, sevgi...
Ahmet Semiz
S/Y VANDA   

Bence zinciriniz ve kalomanız azdı. yüzer halat tabi her zaman avantaj. bruce çapanın daha iyi tutmasını beklerim ben. aslında hepsi tutar ama zincir ve kaloma yeterli olmalı.

Biraz baktım bruce için çok iyi konuşulmamış:
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

iyi bir test ve karşılaştırma yapmışlar yukardaki adreste.
*

    s.

Ynt: Attığım Demir/Tonoz Tutacak mı?
« Yanıtla #29 : Temmuz 19, 2009, 13:09:52 »
Egede olabilen her havada tutmalı demir. Zincirim 6 lık galvaniz. Orta boy bir insanın kaldırabileceği zincir ve demir bir arada herhalde 25-35 kg civarıdır. Bunun 8 kg si çapa diye düşünelim. Gerisi zincir.