Değerli denizci dostlar,
Bildiğiniz gibi bir süredir kıyılarımızdaki doğal SIT alanlarının tanımlarının değiştirilmesine ilişkin bir çalışma yürütülüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yürütülmekte olan bu çalışmalarda bazı taslak planlar ortaya çıktı bile ve "SİT'ler tarihe karışıyor" gibi yorumlarla basında da yer aldı.
Bu planlar henüz net değil, ama düşünülmekte olan bazı değişiklikler kaygı verici düzeyde. Örneğin Fethiye çevresinde Kelebekler Vadisi, Gemiler Adası Koyu; Gökova'da Amazon-Bördübet aralığı, Alakışla (Kisse) Bükü, Pabuç Burnu koyu, Akbük yamaçları; Hisarönü'nde Kızıl Adaya kadar tüm Bozburun Koyu ve çevresi gibi önemli bir bölümü ÖÇK sınırları içinde kalan denizcilerin doğa mirası diyebileceğimiz pek çok alanda koruma statülerinin düşürülmesi, bazı bölgelerin turistik yatırımlara açılması gibi değişiklikler içeren bir tasarı söz konusu.
Bu planlara ilişkin Muğla Büyükşehir Belediyesi'nden görüş istendi ve bazı değişiklikler yapılacağı yetkililerce ifade ediliyor. Ancak kaygılanmayı gerektirecek bir durum olduğu da aşikar. Bu konudaki gelişmeleri takip eden sivil toplum kuruluşları geçtiğimiz günlerde biraraya geldiler ve gelişmeleri izleyecek görüş belirtecek bir platform oluşturdular.
Aşağıda platformun Facebook adresini ve grup açıklamasını sizlerle de paylaşmak istiyorum. Gelişmeler bu adresten izlenebilir, ilgi duyacağını düşündüğümüz deniz dostu arkadaşlarımız da bu platforma katılmaya davet edilebilir...
Saygı ve sevgiler,
Ali Boratav
-----------------------
Muğla Çevre Platformu
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapAçıklama:
Doğanın korunmasına duyarlı; Muğla, Bodrum, Milas, Akyaka, Fethiye, Marmaris, Datça ve Köyceğiz’de sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden ve bağımsız yurttaşlardan oluşan 75 kişilik bir katılımla “Muğla Çevre Platformu” kurulması kararı alınmıştır.
Platformumuzun amacı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sadece büyükşehir belediyesinin görüşüne sunulan; Doğal Sit Alanlarının derecelerinin, koruma düzeylerinin ve kapsadıkları alanların yeniden düzenlenmesi amacıyla hazırladığı “Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi”ne bu haliyle karşı çıkarak; yöre halkının ve ilgili sivil toplum örgütlerinin sürece dahil edilerek, önüne geçilemez doğa tahribatına engel olmaktır.
