0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    C. G.

Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« : Haziran 28, 2008, 15:28:06 »
KOMODOR GÖZÜYLE - NECATİ ZİNCİRKIRAN
(NAVİGA Yat ve Deniz Kültürü Dergisi -ARALIK 2005)
________________________________________
AĞAÇ MI YOKSA PLASTİK Mİ?
Dünya’da ağaç mı yoksa plastik mi çok bilinmez ama fiberglas teknelerin güzelim ahşap teknelerin yerine geçtiği yadsınamaz bir gerçek. Fakat piyasadaki fiberglas tekneler ne kadar çok olursa olsun, bizim ilk göz ağrımız hep ahşap olmuştur. Bu nedenle ki teknelerimiz fiberglas bile olsa onu ahşapla kaplayıp kaybettiğimiz sıcaklık duygusuna kavuşmak istemişizdir. Neyse ki dünya da yavaş yavaş ahşabın daha estetik ve sağlıklı olduğunu hatırlamaya başlamış olacak ki Amerika’da ahşap tekneleri yine gün ışığına çıkıyor.

HANGİ TEKNE DAHA İYİ?

Uzun zamandan beri tartışılan bir konuyu işlemek görüldüğü kadar kolay değildir elbette.

Yıllar önce bir tekne almak için gittiğimiz Finlandiya’da Nauticat yapımcıları ile de bu konuyu konuşmuştum. Fiberglas tekne imalatında İskandinav ülkeleri gerçekten kalite açısından zirveye ulaşmışlardı. Onlara göre kalıpları hazır olan seri imalat üretimi yapan tekne endüstrisi için artık ağaca dönmenin söz konusu olmayacağının kesinlikle bilinmesi gerekir. Ağaç tekne üretmek bir butik işidir ve de maliyeti yüksektir. Plastik bu yüzden tercih ediliyor. Sonra kullanma kolaylıkları da var. Bu varsayımlar elbette gerçekle örtüşüyor.

Yılda binlerce tekne imal eden üretici firmalar bu rakamlara ağaç imalatla nasıl
ulaşabilirlerdi?

Çalışıyor. Keserle, burguyla, olsa olsa metoduyla tekne inşa edilmiyor. Zaten liman kaptanlıkları projesiz inşaata izin vermiyor. Önce proje sonra Lloyd sörveyi gözetiminde inşa izni… Bu işleri iyi bir disiplin ve mecra içine girdi. İşler iyi giderse her şey daha güzel olacak. Şahsen ümitliyim.

AĞAÇ TEKNEYLE İLGİLİ

Tersanelerin çoğu dolu. Bodrum’da ağaç ve sac guletleri yapılıyor. 35–40–50 metreye kadar. Marmaris ve Bozburun’da da öyle.

Kasım ayı içinde Tuzla’da bir tersanede yapılmakta olan bir ağaç lamine guleti gezdim. Nisan ayında tamamlanıp denizde teslim edilecektir. Malzeme ve işçilik o kadar kaliteliydi ki her geçen yıl Türkiye’de ağaç tekne inşasına liginin gelişmekte olduğunu görmekten büyük bir gurur duyuyorum.

Tekne tasarımcısı, iç mimarı, elektrik ve mekanik mühendisleri ile ustaları koordineli bir şekilde toplanıp iş programı üzerinde çalışıyorlardı. Bir ahşap teknenin inşaiyesi nasıl planlanıyor ve nasıl uygulanıyor; tersanelerimizde bu da artık batıdaki örneklerinden geri kalmayacak biçimde gelişiyor.

Piyasa savaşını fiber kazandı ama…
Tekne tasarımcısı ve yelkenci arkadaşım Yücel Köyağasıoğlu’nun geçenlerde Denizin Güzelleri adlı bir kitapta fiber ve ağaç tekne hakkında söylediği birkaç sözünü okudum. Söyle diyordu Yücel Köyağasıoğlu:

‘Eskiden insanların hayalinde gemi ve ağaç özdeşleşmişti. En basit fakirinden en zengin ve süslü olanına kadar bütün tekneler ağaçtan yapılıyordu. Derken fiberglas tekneler icat oldu, batıda ağaçtan fibere geçip hızlandı. Piyasa mücadelesini fiberler kazandı. Fiber tekneler seri imal ediliyordu. İnsan elinden değil makinelerden çıkıyordu. Bunun anlamı şu ki, benim teknemden sende, seninkinden onda ve bizim teknemizin aynısı 30 bin kişide daha vardı. Denizciler anladılar bir sevgili kaybettiklerini ve hiç olmazsa eski sevgili
ye benzesin diye ağaçlarla kapladılar fiber teknelerini.

TÜRKİYE ÇOK ŞANSLI

Fiber tekne kullanmanın kolaylıkları olmasına rağmen yinede soğuk bir malzeme. Bu yüzden ağaç güverte yapılıyor ve teknenin içinde de yine geniş çapta ağaç ve tekstil malzeme kullanarak sıcak bir görüntü veriyor.
Son 15 yıldan beri ABD’de ve dünyanın başka yerlerinde başlayan yeni bir akım; tekne sahiplerini ‘yalnız kendilerinde olan’, herkesinkinden farklı bir tekne anlayışına getirdi.

Bunun yolu ahşap tekne yapan tezgâhlardan ve ahşabı ustalıkla kullanabilen usta ellerden geçiyor. Türkiye zaten ahbaptan hiç vazgeçmemişti. Bu da bizim şansımız oldu. . Tasarımcı Yücel’in görüşü bu, ben de ona hak veriyorum.
Denizde insan sağlığı için en önemli olan rutubetten korunmaktır. Ahşap teknede rutubet söz konusu olmaz. Fiberin sentetikliği hissedilmez. Ahşap iletken bir malzeme olmadığı için teknenin içi geç ısınır ve geç soğur. Rutubete karşı da doğal engel meydana getirir.

DOĞAL MALZEME

Doğal bir malzeme olan ahşap; çelik alüminyum ve fiber gibi tüm malzemelerden daha değerlidir. Doğal oluşu nedeniyle de denizdeki harekete, dalgalara dayanıklıdır. Eğer doğru ahbap doğru bir sistemle kullanılırsa 100 yıldan daha fazla ömre sahiptir. Hangi malzeme daha dayanıklı olabilir?

Astımlı bir kimse veya üst solunum problemi olan bir kişi polyester teknede uyuma zorluğu ile karşılaşır. Bu tekneler su hareketinden sürekli ses yapar. Ağacın kıymetini bilerek ve onu iyi kullanılarak yapılan teknelerin yerini hiçbir inşa edilen fiber tekne tutmaz. Değeri olarak ta onlarla boy ölçüşemez.

İyi inşa edilen bir tekne; epoksi elyaf kaplanarak, kıymetli boyalarda boyanarak fiber tekneden daha gösterişli hale getirilebilir.

Ben 35 yaşında teknemde bunu gerçekleştirebildim ve de çok mutluyum. Şu anda fiber-ahşap farkını en iyi görebilen denizcilerden biriyim. Ağacı sevdiğim için ondan asla vazgeçemiyorum. Ahşaba elle dokunmak bile bir ayıcalık yaratır. Bu apayrı bir kültürdür.
*

    A. Ç.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #1 : Haziran 29, 2008, 16:31:13 »
Ahşap - plastik farkını iki malzemeden de yapılmış teknelerde uyuduğunuzda fark edersiniz. Ahşap teknede her zaman uyduğunuz yatağınızdan daha fazal rahat edersiniz. Plastik teknede de uyunur, ancak kalite çok farklıdır. Aşap teknede, denizden gelen çıtırtıların, dalganın ve rüzgarın sesi kamaraya genellikle ulaşmaz. Plastik teknelerde ise tüm gürültü içeridedir. Bu direkler için de geçerlidir. Ahşap bir direkte tüm mandarlar direk dışında olmasına rağmen, mandarın bir ucu direk içinde olan alüminyum direkler kadar gürültü yapmaz hatta hiç yapmaz. Rüzgar nedeni ile direğe sürekli çarpan mandarlar bırakın kendi teknenizde uyumayı, çevre teknelerde de uykuyu haram eder. Ahşap bir direğe çarpan mandarlar ise neredeyse hiç ses çıkarmaz.

Çam limanında bordo bordoya bağlanmış biri fiber biri ahşap teknede geceledik. Ben ahşap teknede bebekler gibi uyudum. Yanımdaki arkadaşım ise çok uzun yılllardan beri kendi teknesi ile neredeyse tüm denizlerimizi dolaşmış olmasına rağmen ertesi sabah gürültüden hiç uyuyamadığını söyledi.

Özellikle sert havalarda seyir sırasında dümeni kilitleyip teknenin kamarasına inerim. Kamaraya indiğiniz anda sert hava en azından yarı yarıya azlmış gibidir. Tekne sanki "merak etme, emniyettesin der". Fiber teknede ise otopilota bağlayıp kamaraya indiğinizde, çarpan dalga sesinden, mandarların direğe çarpmasından ve daha başka bir sürü sesten rahatsız olursunuz. Tekne size "dümenin başına geç" der gibidir. Dinlenmek bir yana aşağıda kalırsanız daha çok yorulursunuz.

Bu tür gürültüler mutlaka design ile ilişkilidir. Plastiğe istediğiniz gibi şekil verebileceğinizden iç ve dış mekanların   daha iyi görüntülü ve kullanışlı olmasını sağlarken kaçınılmaz olarak bu tür gürültülere yol açarsınız. Ahşap ise esnekliği kadar design'a müsade eder, bu nedenle tasarım bir çok sesi doğal olarak engellemiş olur.   


*

    N. Ö.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #2 : Haziran 29, 2008, 22:16:46 »
Tahta, Tahta... 5 elementin bir tanesi Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kullanılan malzemeye bağlı esneme ve sağlamlık payı, tamirinin kolaylığı, sıcaklığı, hele hele sert hava seyrindeki gıcırtısı, mis gibi doğal kokusu...
Varmı Ahşap gibisi.

Ahşap teknelere yeniden dönüş günümüzün en güzel olgusu ancak, bazı ahşapların pahalılığı da canımızı yakıyor. Genelde Güney Afrika, Hindistan gibi ülkelerden gelen kaliteli maun ve teak ahşaplar İsveç  ve Finlandiya firmalarının aracılığı ile ülkemize geliyor. Neredeyse el değmeden fabrikasyon imalat ile fırınlanan ve ülkemize gelen bu ahşaplar hala çok pahalı.

Yıllar önce tekne sahiplerimiz için bu ahşapların satış yayınını web sitemde yapmıştım, 1 kişi bile merak edip aramadı. O tarihte (1997-98) metreküpleri günün raici olarak 1000 YTL idi. Daha sonra Göztepe'deki firmayı kapatmak zorunda kaldık.

Tekne üreten firmalarda artan bu tür ahşapların yakıldığını gördükçe içim sızlar, geri dönüşüm amaçlı olarak mutlaka teknelerimizin bir tarafında kullanılması lazım.

Plastik bazlı teknelerde kullanılan malzemeler sevgili Cem'in dediği gibi oldukça sağlığa zararlı. İçinde kullanılan Aseton ve petrol bazlı kimyasallar hem çevreye hem de insan sağlığına oldukça zararlı. İmalatta çalışan personelin büyük çoğunluğu koruyucu kullanmadığı için ileride akciğer ve gırtlak kanseri riski taşıyor.

*

    c.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #3 : Kasım 10, 2008, 15:27:05 »
Ahşap vs Fiber...
Herhalde yerli yabancı tüm forumların vazgeçilmez konusudur Ahşap ve Fiber'in mukayesesi.
Değerli üstadlar bu konuda bildiklerini her iki konuda da paylaşmışlar...
Yelkenli hayalleri kuran Esener ailesi de bu ikilemin içinde. Hatta zaman zaman kayboluyor.

Biz de öncelikle ihtiyacımızı belirliyeyim dedik. Teknenin imal edileceği malzeme bu açıdan önemlidir herhalde...
Bizim ihtiyacımız;
* iki yetişkin ve bir çocuğun içinde yaşayabileceği,
* İspanya'dan güneye vurup, Atlantikte yüzüp gezdikten sonra yine güzel Türkiyemizin güzide koy'larından birine sağ salim dönebileceği
* Bakım masrafının mukayeseli olarak az veya makul olacağı
* Tabii ki sağlam olması

Bu kriterler ve şahsımın fiziki ölçülerini göz önüne aldığımda (1,90mt boy Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap ) bana minimum 35-40feet tekne gider diyorum.
Geçenlerde çekilmiş bir fotoğrafa baktım, İpek teknenin burun kısmında ayakta duruyorum, 10metrelik tekne altımda basketbolcunun üzerine bindiği sıpa olur da ayakları yere değer ya, işte öyle durmuş Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Tabii ki, 40feet'lik tekne fiyatlarına bakınca yok yahu, boynumu azıcık büker, dizlerimi kırarım, 30-34 feet neyime yetmiyor canım diyorum. Tabii ki tekne boyu mevcut varlıklar (asset) ve kişisel tercihlere göre değişiyor ama (first things first) ilk önce malzemeye karar vereyim...
Efendim Gezgin Korsan'ların güzide yazışmalarını okuduğumda bir iki tane bu konuda konu başlığı buldum;
Neden Ahşap Tekne   http://www.gezginkorsan.org/forum/index.php/topic,185.0.html
Mevcut konu; Ağaç mı, plastik mi?  Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Üstadlar der ki, ahşap güzeldir, ahşap sağlıklı ve sağlamdır, her eve lazımdır.
Muhalefet ise Fiberin bakımı diyerek tüketiciyi can evinden vurmakta...

Benim 3-5 aylık tecrübem sonucunda edindiğim fikre göre;
* Ahşap denizde kıpraşmadan durur; rakınızı masaya üstünüze dökmeden içersiniz
* Ahşap sessizdir, akşam rahat uyursunuz
* Ahşap kolay modifiye edilir, biraz tahta parçası, çekiç ve testere işinizi görür
* Ahşabı eğer sıfır alıyorsanız kamarayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz

Görsellik bir yere kadar benim için de önemli ama eğer tik kaplamayla her gün uğraşamam, onu sulayamam, üstüne kahve dökülse lekesi kalır diye üstüne titremem gerekiyorsa, bir de üstüne üstlük inanılmaz bir maliyeti varsa marin kontrplak kaplatırım olur biter (Aynı M/Y İpek'te yaptığım gibi)
Bana ne yıllık bakım için ne maliyet çıkartacak?
* Ahşabın çürümemesi, korunması için zehirli atılması,
* Bilhassa elektrikli aletlerin bozulması (bu değişken değil, fiber de olsa, ahşap da olsa geçerli)
* Boyanması, vernik atılması
Aklıma gelen çözümler; her yıl veya iki yılda bir zehirli atılması. Fiberde de bu zaten yapılmıyor mu?

Tüm bunlar düşünüldüğünde, ne bileyim tik yerine kontrplak kaplama yapsam, vernik yerine astarı çekip boyasam, ne bileyim üstadlardan başka çözümler bulsam yıllık bakım maliyetinin yıllar içinde artmasını engelliyebilir miyim?

Eee, karinadaki ağacı epoksi ile kaplatsam yüz yıl dayanmaz mı?
Ama kaplayınca ağaç, ağaç olmaktan çıkmaz mı?  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bak yine kayboldum  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Forumda araştırmaya devam edince iyice kayboldum
Bakınız;
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ahşap işine gelince sana anlattım biliyorsun "hastasıyım" yani..
Dediğin gibi Cem korsana bakılırsa fiatlarda makul..
Ancak bana biraz iyimser geldi..
Tam donanımlı bir bavaria 40 cruiseri 135000 euro civarında maledebiliyoruz..
Aynı donanımda bir ahşap tekneyi bence 160000 eurodan aşağı mal edemeyiz..
Bildiğimden değilde Cem korsanın dediklerinden yola çıkarak bir tahmin salladım..
Cem bey'dende özür dilerim bu arada onunla bu konuyu tartışmak haddim değil tabikide.. Ama otopilot,kalorifer,rollerlar,vinçler ,55 beygir motor.bimini ,spreyhood  falan gibi ıvır zıvırlarda hesaba katılmalı çünkü öbürünün içinde var..Bunu beneteau yaparsanız 150000 euro falan olur..
Sonuç her şekilde kardeşini üzer gibi duruyor..
Ama senin Canko gibi bir eski tüfek bulup adam edelim dersen bak bu olur işte..Yoksa daha mı pahalı olur ?
İşte tam bu noktaya gelindiğinde yoğurt kokusu ahşap kokusundan daha iyi geliyor..Ne bileyim her şeye birden sahip olamıyoruz işte..
Hafta sonu ne yazıkki İstanbul'dayım ama belki ikinci güne yetişirim kabul edersen..
Ellerinden öperim
Neferin Cüneyt


 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
eeee nooldu şimdi?
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bazı fikirler uygulansa, fiberle mukayese edildiğinde, ahşaba aynı paralara bakım maliyeti çıkarabilir miyim?
Bu mümkün mü?
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap    Sıfır ahşap, ikinci el ahşap alınıp epoksi ile kaplamak veya fiber almak    Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Kasım 10, 2008, 15:48:45 Gönderen: Cenk Esener »
*

    C. G.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #4 : Kasım 10, 2008, 15:54:39 »
Cenk ile yolda giderken yukarıdaki konuları biraz analiz ettik. Ben de ona makul fiyatlara çıkacak 2 plandan bahsettim.
Belki başka ilgilenenler olur diye  resimleri aşağıda bilginize gönderiyorum. Tasarımcı ile hiç temasım olmadı.
mail adresi Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Öncelikle şunu vurgulamakta fayda var. Ahşap tekne hiçbir yerinde vernik kullanılmadan da yapılabilir.
Aşağıdaki teknelerde imalat marin kontradır. İmalat hızlı ve basittir. Marin kontra üzeri dışarıdan elyaf ve epoksi reçinesi ile satüre edilir.

ELOIS 8.88

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap    Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

ELOIS  10.20 CE (A) kategori açık deniz teknesi

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    A. S.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #5 : Kasım 10, 2008, 16:09:20 »
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kıllık yapmak serbest mi ?

Cenk Bey ;
öncelikle gerçek önceliğinizi belirleyelim, ama hileye kaçmadan... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teknemizi niçin alacağız ?
Bilindiği gibi bunun pek çok cevabı var :

a ) Sosyal statümüzü ''aççık-seççik '' göstermek için....
    Her malzemeden tekne olur. Yeter ki büyük ve pahalı olsun.Motorlu da olur.
b ) Başka hobilerimiz ve uğraşılarımız da var, bize arada sırada gezecek, keyif
     verecek, kapısı kilitleyip gittiğimizde de aklımızın kalmayacağı bir tekne lazım....
    Fiber ve mümkünse çok bilindik markalar üretimi, tekneye de alım fiyatı üzerine
    fazlaca masraf yapılmayacak, fazla donanım ilave edilmeyecek ( satarken kimse
    bunlara 3 kuruş fazla saymaz çünkü...)
c ) Denizde boş zamanımızın çoğunu geçirmek, hatta denize çıkabilmek için fedakarlık
     yapmak, fırsat yaratmak .
   Yine her tür tekne uygun. Ama teknenin bazı özellikleri öne çıkacak.
   Kolay kullanım yanında seyir konforu, emniyeti,hacmi , belki sürati ?
   Yine her türlü tekne uygun, çok harcıalem tekneler dışında

d ) Gerçekten uzun yola gideceğiz, teknemizde yıllar geçireceğiz veya ileride teknede
     yaşayacağız belki...
    Yine hepsi uygun ( teknenin diğer özellikleri önemli olmak üzere ) ; ama en uygunu
    BENCE ( kendi subjektif fikrim old. belirtmek için büyük yazdım ) metal gövdeli tekne.
   Yani çelik veya aluminyum tekne.
   Kısaca nedenleri şunlar : En mukavimleri, hor kullanıma ve hor kullanım sonrası tekrar
   en ucuza derlenip toparlanmaya uygun olanı...
   Metal tekneyle uyuyan balinaya da, rıhtıma da, sığlıklardaki kayalıklara da çarpabilirsiniz.
   Bir şey olmayacağı baştan bilinir. Metal teknenin iç aksamı taşıyıcı olarak düşünülmez,
   metal kabuk kendi kendine yeterince mukavimdir, dolayısıyla metal teknenin içini dilediğiniz
   gibi tasarlarsınız. İlle çarmık ayakları veya direğin altına bir bölme perdesi konulması gerekmez
   mesela...Yıllar sonra da bakımsızlık tuz ve güneşten perişan olmuş bile olsa, bir kum raspası
   yapılır, boyanır, yine yepyeni olur.
  
   Ahşap tekne günümüzün modern yöntemleriyle bakım konusunda fiberglas tekneye çok yaklaşmıştır.
   İçini dışını epoksi kaplayıp üzerini verniklerseniz ( aslında malzeme bir şekilde plastikleşmiş olmasına
   rağmen ) ahşabın rengini, desenini, damarını, farklı renk tonlarını...hepsini görür ve bundan büyük
   keyif alırsınız. Ama yine de bence ahşap tekne sadece ahşapsever için şarttır ve hiç bir zaman
  '' hortumu    tut, yıka çık ! '' fiber teknelerin bakım kolaylığına erişemeyecektir ( Erişse belki de bu
   malzemeye yazık olurdu ! ).

  Ben ahşap tekneme aşığım. Ama örneğin dünya gezisine çıkmayı düşünsem, satar ve başka bir tekne
  edinirim. Bunun nedeni ahşap teknenin, tik güvertelerin, vernikli yüzeylerin böyle bir gezinin cefasına
  dayanamayacağıdır.
  Ahşapı bir kenara bırakalım, bir yabancı yat dergisinde çok çok ünlü bir İskandinav markasının ürünü
  fiber bir tekneyle 2 sene süreyle tropikal sularda gezmiş bir çiftle yapılmış bir söyleşi okumuştum.
  O canım teknenin dışını bir yana bırakın, içi bile neredeyse bir mağara haline gelmişti...Sararmış ve
  kabarmış fiber ve kaplamalar, renkleri kırmızı yeşile dönmüş çarmık ayakları, tamamen bitmiş bir
  teak güverte vs vs vs...
 
  Yine de uzun geziler için ahşap bir tekne seçilecekse bunun Özkan Gülkaynak dostumuzun KAYITSIZ'ı
  gibi gerçekten sağlam yapılı,  denizci , üzeri elyaf kaplı ve her tarafı ( açık renk veya beyaz ) boyalı bir    tekne olması, her türlü   süsten ( tik güverte, vernikli çıtalar, çerçeveler vb ) arındırılmış olması lazım.

 Ancak bence gövde malzemesinden çok daha önemlisi bu şekilde yoğun kullanılacak bir teknenin
 tasarımı, tasarımcısı , seyir huyu - suyu, iç yerleşimi, emniyeti ve performansıdır.
 Bunlar uygun ise, konuştuğumuz malzemeleri bir kenara bırakın ; beton da olsa olur. On yıllarca
dünyayı dönüp dolaşmış ünlü beton tekneler de var örneğin...

  
*

    C. G.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #6 : Kasım 10, 2008, 16:24:45 »
Brounce web sitesinde ilgi çeken modeller:
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Southern Cross 32
Frequence Jazz (Blues)
Frequence Jazz (Swing)
Eolis 9.99 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Pollen 10.10
Haliotis 38 BM
Spirit of Joshua Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap   ÖZGÜR istediğin center kokpit olabilir. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Kasım 10, 2008, 16:28:20 Gönderen: Cem Gür »


*

    c.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #7 : Kasım 10, 2008, 16:26:51 »
Aali bey,
Kıllık ve muhalefet sonuna kadar serbest. Farklı fikirler olmalı ki kafamdaki sorulara yanıt bulabileyim.
Öncelikle bir disclaimer koymak istiyorum...
Her kim tekne alıyorsa; ister marina'da ömrünü geçirsin, ister statü için baaaak benim teknem var diyebilmek için alsın, isterse dünyayı gezmek için alsın.
Hiçbirine eleştirel bakmadığımın altını çizmek istiyorum.
Kim neden keyif almak istiyorsa onu yapsın, benim hepsiyle ortak bir paydam var, hepimizin bir teknesi var.
Sebebi her ne olursa olsun...

Devam edeyim,
Hileye kaçmadan tekne almamdaki sebebi açıklıyayım,
Statü değil o kesin. Öyle olsa direği kesik, arkaya gecekondu misali çıkılan platforma sahip ezgin bir tekneyi alıp gezmez ve de bu kadar sevmezdim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Tekne benim herşeyim değil, doğru başka hobilerim de var ama yaş ilerledikçe motor üstünde 300km ile giderken veya 4,500metre irtifada uçarken  "burada ne işim var" diyorsunuz.
Artık biraz durulmanın zamanı geldi Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Benimki şu anda c şıkkına daha yakın.
İleride işimi gücümü bırakabilecek ekonomik özgürlüğe kavuşursam o zaman c ve d arasında bir yerde olurum herhalde...
Dediğim gibi Horn burnunu dönmekten ziyade, teknede yaşıyayım, kışın sıcak yerlere gideyim peşindeyim..
*

    c.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #8 : Kasım 10, 2008, 16:28:29 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Brounce web sitesinde ilgi çeken modeller:
Southern Cross 32
Frequence Jazz (Blues)
Frequence Jazz (Swing)
Eolis 9.99
Pollen 10.10
Haliotis 38 BM
Spirit of Joshua

üstad sağolun,
Jean Pierre amcaya hemen bir mail salladım. Bakalım ne cevap gelecek...
« Son Düzenleme: Kasım 10, 2008, 16:35:26 Gönderen: Cenk Esener »
*

    C. G.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #9 : Kasım 10, 2008, 16:53:16 »
Hatta (A) Kategori neredeyse bedavaya çıkabilecek aluminyum gövdeli  Petit Monde.....
Ben de salladım bir mail. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. Ç.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #10 : Kasım 10, 2008, 16:53:47 »
Cevaplar nedense hep ahşapçılardan geliyor. Ben de biraz döktüreyim:

Ahşap bakım maliyeti olarak fibere göre sadece %10 pahalıdır. Dünyadaki genel kanı bu yönde.
Ahşabın ömrü sonsuzdur. Fiber ise mutlaka bir gün biter.
Tik tuzlu sudan başka bir şey gerektirmez. Dökerim saçarım derseniz, yağlarsınız olur biter. Tik yağı diye birşey yoktur. Satılanlar değişik kaynaklı yağlardır. İnce bezir tik için iyi bir yağdır.
Tahta bir tekneyi epoksi kaplamaya gerek yoktur. İyi yapılmış ahşap bir tekne epoksi istemez, sızdırmaya su almaya başladığı  zaman da tahtalar iyi durumda değil demektir. Çürük bir zemin üzerine epoksi fayda etmez, aksine zararlıdır. Özellikle ahşap tekneye zararı üstten giren su (özellikle yağmur suyu) verir. Gövdeyi epoksi ile kapladığınızda yukarıdan suyu kesemezsiniz. giren bu su da ahşabı ve tekneyi çürütür.
Lamine ahşap olarak imal edilmiş tekneler plastik teknelerin cam elyafı yerine ahşap kullanılanlarına benzer. Tam ahşap sayılmaz.
*

    c.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #11 : Kasım 10, 2008, 16:58:08 »
Ahmet bey cevabınız için teşekkür ederim.
Bir kaç sorum olacak;
* çürük zemine epoksi fayda etmemesinin sebebi nedir?
* ikincisi giren su ahşabı ve tekneyi çürütür demişsiniz. Yeni olsun eski olsun, çürük olsun olmasın ahşap teknede su oluyor. O halde ahşap teknelerin içinin de boyanması, su ile ahşabın temasının kesilmesi mi gerekiyor?
*

    C. G.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #12 : Kasım 10, 2008, 17:12:10 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çürük bir zemin üzerine epoksi fayda etmez, aksine zararlıdır. Özellikle ahşap tekneye zararı üstten giren su (özellikle yağmur suyu) verir. Gövdeyi epoksi ile kapladığınızda yukarıdan suyu kesemezsiniz. giren bu su da ahşabı ve tekneyi çürütür.

Oooops.
Çürük zeminde yapılacak ahşap tamirler ( Kaplama değişimleri- Güverte tamirleri vs) sonrasında küpeşte ve yumrunun sökülüp teknenin üst yapısının güverte seviyesi  ile alt kabuk birlikte elyaflanıp epoksilenmesi halinde (veya tüm üst yapı kabukla birlikte ) sızdırmazlık sağlanmış olur. Dış yumru ve küpeştenin yenilenmesi halinde  sızdırmazlık sağlanacak bahis konusu özellikle yağmur suyu tekne içine isşlemeyecektir.
Burada en önemli püf noktası epoksi ve elyaf ile "yenilenecek" teknenin alt yapı ve üst yapı ahşap tamirlerinin muhakkak yapılmasında yatıyor.
*

    A. Ç.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #13 : Kasım 10, 2008, 17:28:39 »
İki sorunun cevabında da ahşabım imal tarzı var. Sonuç olarak iki tahta yanyan getirilir ve bir eğri sistemine bağlanır (çakılır, vidalanır, perçinlenir) İkisinin arasından yeni iken su girmez. ekne eskidikçe armoz başlar ve aradan su girer. Bu arayı ne kadar iyi dodurursanız doldurun yine de çatlaktır. İkincisi ise Ozmozdur. Ozmoz kelime anlamı olarak az yoğun ortamdan çok yoğun ortama suyun geçişidir. Tüm bitkiler bunu suyu dallarına taşımak için kullanırlar. Sonuçta ozmoz yolu ile ahşaba su girer ve bunun çıkışı ancak iç tarafa buhar olarak veya su olarak geçişi ile mümkün olur. aşağıdan giren bu tür sular ahşaba fazla zarar vermez. Asıl zarar veren yağmur suyudur. (Askeriyeden bir anı: Eğitim birliğinde iken Yüzbaşımız bir yağmurda şunu söylemişti: Şimdi yağmur yağıyor ve tüfekleriniz ıslanıyor. İlk işimiz içeri girince tüfekleri söküp temizlemek ve yağlamak olacak. Tüfeğinizi korkmadan çeşmenin altına tutabilirsiniz, ama yağmura asla) Tatlı su genelde ahşaba tuzlu sudan zararlıdır. Nedenini bilmiyorum ama tuzlamanın gıda maddelerini koruduğndan hareket etmek gerekebilir. Ahşap bir tekneyi elyaf ile epoksi kaplarsanız, tamamen sudan izole edebilirseniz birşey olmaz. Ama bitmiş bir tekneyi epoksi kapladığınızda su özellikle üst taraftan girecek yer bulur ve ahşabı çalıştırır. bu çalışma sonucunda üzerindeki epoksi er veya geç çatlar (içinde elyaf olması fark etmez, onu da koparır). İkincisi de ahşap aşağıdan tuzlu su almadığı için tatlı su ile başbaşa kalır ve çürür.

Epoksi ile onarımlarda çalışmayı huy edinmiş hatta oraya buray doğru giden ağaçları birbirine yapıştırmaya çalışıyorsunuz ve bu aşaplar genellikle çok rutubetli. Epoksi ile bunları yapıştırdığınızda üstüne ikinci bir kat yapmış oluyorsunuz. Bu katı da sonuçta çürük yerin çevresindeki sağlam zemine bağlıyorsunuz. Ahşap bu kadar mesafede çok çalışıyor ve sonuçta epoksiyi patlatıyor.

Boyalar ahşabın su almasını engellemez. Su geçirgenliği en az olarak bilinen epoksi bile suyu geçirir. Yani ahşabın su almasını engelleyemezsiniz. Ağacın çalışacağını mutlaka kabul etmeniz gerekir. Ahşap teknelerin içi de dışı gibi boyanır. Boya suyu geçirmekle birlikte bakteri ve mantarları geçirmez ve kısmen ahşabı korur.
*

    A. E.

Ynt: Ahşap Tekne - Fiber Tekne Derin Tartışması
« Yanıtla #14 : Kasım 10, 2008, 17:56:24 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
.
.
[sildim]
 (Askeriyeden bir anı: Eğitim birliğinde iken Yüzbaşımız bir yağmurda şunu söylemişti: Şimdi yağmur yağıyor ve tüfekleriniz ıslanıyor. İlk işimiz içeri girince tüfekleri söküp temizlemek ve yağlamak olacak. Tüfeğinizi korkmadan çeşmenin altına tutabilirsiniz, ama yağmura asla)
.
.
[sildim]
.
.
Ben annamadim abi, sizin musluklardan tuzlu su mu akiyordu, silah yagi mi Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap